18 Eylül 2023 Pazartesi (Amasya, Ankara)
Kişisel gezi kariyerimde 3. kez (1. ve 2.) Amasya’daydım. Ve bir kere daha Kral Mezarlıkları ve ırmak arasındaki eski şehre bayılıyordum.
Kral Mezarlarına doğru Yeşilırmak’ın arkasında yer alan dar sokaklarında yürümeye başladık.
Kral Mezarları, Helenistik dönem’nde, Amasya’daki Harşena Dağı’nın güney eteklerindeki kalker kayalara oyulmuş olan anıt mezarlar.
MÖ 302 yılında Pontus Krallığı I. Mithridates tarafından kurulur ve başkent olarak Amasya seçilir. Kız Sarayı bölgesinde I. Mithridates’ten MÖ 160 yılına dek hüküm süren I. Farnakes’e kadar olan beş kralın (I. Mithridates, Ariobarzanes, II. Mithridates, III. Mithridates, I. Farnekes) mezarı bulunuyor.
Krallar Vadisi olarak bilinen ve Yeşilırmak kıyısında bulunan bölgede toplamda, Amasya Kalesi içindeki dokuz kaya mezarını da dahil ederek 21 kaya mezarı bulunuyor.
Mezarlardan şehir nefis görünüyordu.
Kral Mezarlarından sonra nefis manzaralarla köprüden geçerek II. Bayezid Külliyesi’ne doğru yürümeye başladık.
II. Bayezid Külliyesi 1485-1486 yılları arasında Osmanlı Sultanı II. Bâyezid’in talimatıyla Amasya Sancak Beyi Şehzade Ahmed tarafından yaptırılmış.
Yan mekânlı ya da zaviyeli cami mimarisinin seçkin örneklerinden biri olan Sultan II. Bayezit Cami, ortada büyük bir kemerle ayrılan iki kare mekânla, doğu ve batı yanlarda üçer kubbeli yan mekânlardan oluşuyor.
Külliye’nin önünde yer alan ve yapıldığı yıllarda dikilen iki tane yüzlerce yıllık çınar oldukça etkileyici görünüyordu.
Caminin giriş kapısının üstünde yer alan oyma mermer efsanevi görünüyordu.
Caminin mavi motifli tavanı da çok etkileyiciydi.
Külliyeden sonra Amasya Müzesine gittik. Müzenin en özel olayı Müslüman bir aileye ait mumyaların yer almasıydı.
İlhanlılar döneminde, 14. yüzyıla ait, Anadolu Nazırı Şehzade Cumudar, Amasya Emiri İşbuğa Noyan, İzzettin Mehmet Pervane Bey, eşi ve çocuklarına ait mumyalar, Amasya Müzesi’nde nem ve ısı ayarının yapıldığı özel bölmede korunuyor.
Müze Müdürü Celal Özdemir mumyalarla ilgili olarak şunları söylemiş, “Amasya Müze Müdürlüğünde 8 mumya var. Bunlar Anadolu Nazırı Şehzade Cumudar, Amasya Emiri İşbuğa Noyan, Amasya’da hükmetmiş olan İzzettin Mehmet Pervane Bey, eşi ve çocuklarına ait. Bu mumyalardan dolayı Amasya Müzesinde yoğun bir ziyaretçi potansiyeli var. Bu müze, Türkiye’deki tek İslami mumyalara sahip müze diyebiliriz. Türkiye’de birçok mumya olan müzemiz var. Bunların birçoğu Hristiyan mumyalar. Amasya Müzesi’ndeki mumyalar Müslüman kişilere ait.
Bunlar Müslüman mumyası olması açısından son derece önemli. Mısır’daki veya dünyanın diğer yerlerindeki mumyalardan farklı. Özellikle Mısır’daki mumyaların hepsi keten bezi dediğimiz bir bezle sarılmış halde, tabiri caizse kefenlenmiş halde defnedilmişler ama buradaki mumyaların bedenleri örtülmemiş.
2003 yılında National Geographic’in mumya uzmanları tarafından yapılan incelemeler ve endoskopi sonucu mumyaların iç organlarına tek tek bakıldı. Çocuklar hastalıktan ölmüş.”
Mumyaların 1855 yılına kadar Burmalı Minare Camii’nin türbe kısmında saklandığını, daha sonra buradan çıkarıldığını belirten Özdemir, günümüzde de mumyaların bozulmaması için Kültür ve Turizm Bakanlığı yetkililerince periyodik bakımının yapılıp klima ve iklimlendirme cihazlarıyla muhafazasının gerçekleştirildiğini aktarmış.
Müzede yer alan bir fotoğrafta eskiden müzede bu bölümün nasıl olduğunu da görebiliyorsunuz.
Müzede ilgimi çeken şeylerden biri efsanevi oyma kapılardı.
Bir diğeri de daha önce Gaziantep, Şanlıurfa, Arles, Efes ya da Louvre’de gördüğüm Roma dönemine ait birkaç moziğin olmasıydı.
Müzeden sonra haliyle acıkmıştık. Amasya Mantı Evi’ne geçtik.
Burası bir mantı eviydi ve birçok mantı çeşidi vardı. Birçoğunu denediğimiz için biz kızartılarak yapılan Hatuniye ve Türkmenistan mantısını sipariş ettik.
Her ikisi de nefisti ama benim tercihim Hatuniye mantısına bayıldım. Ayrıca yediğimiz keşkek de oldukça başarılıydı.
Yemeğin ardından yolda yemek için herkesin önerdiği Galip Usta’dan Amasya çöreği aldık. Garip bir şekilde haşhaşlı olanı annemin yaptığına oldukça benziyordu. Bence anneminki daha güzeldi.
Eve vardığımızda kilometremiz 132 bin 565’i gösteriyordu. Yola çıkarken 129 bin 211 olduğunu düşününce şaka maka 3354 kilometre yol yapmıştık! Haliyle kişisel rekorum olmuştu.
Bakalım bir sonraki durağımız neresi olacak…
19 Eylül 2023 itibariyle bugüne kadar gezilen yerleri gösteren yıldız haritam(ız) da şurada dursun…
Anı Videolarımız;
Kısa Bir Ordu Gezi Günlüğü | Gürcistan Yolculuğu Öncesi: Ordu’dan Yason Burnu’na Kısa Bir Mola
Batum Gezi Günlüğü – Renkli Anılar ve Tarihi Keşifler
Tiflis Gezi Günlüğü | Renkli ve Kültürel Bir Yolculuk
Mtskheta ve Kutaisi Gezi Günlüğü | Gürcistan’ın Tarih ve Mimari Hazineleri
Rize ve Trabzon Gezi Günlüğü | Ayder, Zilkale, Ayasofya Kilisesi ve Sümela Manastırı
Amasya Gezi Günlüğü | Kral Mezarları, II. Bayezid Külliyesi ve Mumyalarıyla Amasya Müzesi
Bundan önce gittiğim 19 ülke, sırasıyla şöyle: (1) İtalya (2008), (2) Vatikan (2008), (3) İspanya (2008), (4) Macaristan (2009), (5) Avusturya (2009), (6) Kuzey Kıbrıs (2010, 2010), Avusturya (2012, 2. Kez), (7) Slovenya (2012), (8) Portekiz (2013), (9) Hollanda (2013), (10) Belçika (2013), (11) Bosna-Hersek (2015), (12) Karadağ (2015), Kuzey Kıbrıs (2016, 3. Kez), (13) Yunanistan (2016), (14) İsveç (2016), (15) Danimarka (2016), (16) Norveç (2016), (17) Fransa (2017), Samos Adası (2017, 2. Kez Yunanistan), Hollanda (2018, 2. Kez), (18) Almanya (2018), Hollanda (2019, 3. Kez), Belçika (2019, 2. Kez), (19) Ukrayna (2020)