Mehmet Yüce ile, gencler.org’un istatistik bölümünü hazırlarken tanıştığım futbol araştırmacısı Cem Pekin’in vasıtasıyla tanışmıştım. Gel zaman git zaman, hem macanilari.com, hem de gencler.org için ondan birçok isabetli pas almış ve çok önemli maçlar eklemiştim. Bu müsabakaları eşsiz kılan, Osmanlıca yayınlardan alınmış olmalarıydı. Mehmet Yüce, kütüphanelerde Osmanlıca gazete, dergi ve kitap tarayarak önemli bir araştırma yapıyordu.
Bu araştırmaların ilk meyvesini, Ağustos 2014’de Tanıl Bora’nın editörlüğünde, İletişim Yayınları’ndan yayınlanan Osmanlı Melekleri: Futbol Tarihimizin Kadim Devreleri’yle aldık. Kitap, Türkiye Futbol tarihinin bilinmeyen ya da yanlış bilgilerin sürekli tekrarlanması nedeniyle arapsaçına dönen birçok noktasını gün yüzüne çıkartıyor.
Örneğin; daha önce yayınlanan futbol kitaplarında, Türkiye topraklarında oynandığı bilinen en eski maçın 1890’larda olduğu yazılıp çizilirken, Yüce, yaptığı araştırmada Constantinople Ragbi ve Futbol Kulübü’nün 27 Kasım 1880’de Kadıköy Kriket Sahası’nda, Yakışıklılar (Handsomes) ve Tipsizler (Uglies) diye ikiye ayrılarak kurdukları 8’e 7’lik iki takımın, yarım saatlik bir futbol maçı yaptıkları bilgisine ulaşmış.
Türkiye Futbol Tarihi – Birinci Cilt alt başlığı ile yayınlanan kitap, 1875-1923 yılları arasında bulunan tüm spor müsabakalarını barındırıyor olması da önemli bir özellik. İlerleyen günlerde kitabın 2. ve 3. ciltleri de yayınlanacak.
Kitabın bir başka özelliği de, futbol araştırması yapan insanlar için, bölüm sonlarında, o bölümde bahsi geçen maçların künye bilgilerinin topluca yer alması. Normal futbol kitaplarından ya da yazılarından kelime kelime metni inceleyerek, tek tek künye bilgisi toplayan biri olarak bu gerçekten bulunmaz bir nimet ve incelik.
İlk cildi büyük bir hızla bitirip, heyecanla kitabın ikinci ve üçüncü ciltlerini beklemeye başladım bile.
Kitaptan;
“İzmir ve İstanbul arasındaki futbol maçıyla gayrete gelen Reşad Bey isimli bir Türk genci, kendi arkadaşlarının yanı sıra bazı Rum ve Ermenilerin de katılmasıyla bir kulüp kurmuş ve idmanlara başlamıştı. Birkaç gün önce, gece yarısı evine gelen polis onu Üsküdar’a götürüp kulüp ve futbol oyunu hakkında uzun bir süre sorguya çekti. Türkçe’de top kelimesi aynı zamanda bir silah anlamına geldiğinden işler büsbütün karıştı. Yetkililer büyük bir komployla karşı karşıya bulunduklarına ve kulübün aslında gizli bir örgüt olduğuna inanmıştı. Topun gerektiği gibi incelenmesi için gönderilen özel memur, bunun bir şeytan icadı olduğuna karar verdi…”
1902’de İskoçya’da yayımlanan bir gazetenin haberi bu. Mehmet Yüce, dönemin Osmanlı ve Avrupa basınını tarayarak, 1875’teki başlangıcından 1923’e kadar, Türkiye’de futbolun kadim zamanlarını bir masal heyecanı ve güzelliğiyle anlatıyor. Maçların “Alâaddin Bey bir burun vuruşuyla bir sayı yaptı”, “Galatasaraylılar rüzgârın aleyhlerine olmasına karşın fedakârane çalıştılarsa da Nihad Bey’in yaptığı şiddetli hareketleri hakem cezâ vuruşu ile tevkif etti” gibi cümlelerle hikâye edildiği, şampiyon takıma mükâfat olarak “vazo” verildiği zamanlar…
Galatasaray, Fenerbahçe, Beşiktaş ama onların yanı sıra daha önce kurulan Ermeni, Rum, Yahudi, Levanten, İngiliz, Türk ve “karışık” kulüpleri… İzmir’in futboldaki öncülüğü… Sadece iki şehir de değil: Ankara, Trabzon, Zonguldak, Eskişehir, Bursa, Diyarbakır… Sadece futbol da değil: Kriket, tenis ve ragbi… Osmanlı Melekleri, futbolun ve sporun doğuşu etrafında, geç Osmanlı dönemi toplumsal hayatından sahneler gösteriyor bize.
Osmanlı Melekleri: Futbol Tarihimizin Kadim Devreleri, İletişim Yayınları, Futbol Kitapları 32
RT @malicetinkaya: Yeni Post: Osmanlı Melekleri: Futbol Tarihimizin Kadim Devreleri, Mehmet Yüce
http://t.co/MW5fRiq0Ky