Yıllar önce bir İstanbul gezisinde Hakan ile İstiklal’de yürüyorduk. Mavi bir ufak büfenin önünden geçerken çikolata sevdiğimi bildiği için “Beyoğlu çikolatası yedin mi?” diye sormuştu. Önce afallamış ama sonrasında kafa buluyor diye ben de kafa bulmaya kasmıştım. Ama Hakan çok ciddiydi. Hatta şaşkın. “Nasıl bilemezsin oğlum! Adamlar 50 yıldır yapıyorlar ve çok bilindik bir şeydir…” Aslında büfenin yanından defalarca geçmiştim ve cama dizilmiş bol fındıklı ama “ambalajsız” çikolatalar hiç de ilgimi çekmemişti. O gün alıp denemiştim ve çikolatanın çok güzel olduğunu görmüştüm…
Geçenlerde Aylin bir İstanbul seyahatinden sonra “Beyoğlu’ndan çikolata aldım. Nefisti” demesinin ardından üstte bahsettiğim anlarım canlanmıştı. Geçen Pazar “Yenilsen de Yensen de”ye katılmak için İstanbul’a gittiğimde Beyoğlu çikolatası da aldım. Zambo marka çikolata artık ambalajlanmış ve çeşitlenmişti. Klasik olarak yine abarttım ve bitter (sade, fındık, fıstık) ve sütlü (sade, badem, fındık, fıstık) olmak üzere 7 farklı çeşitten de birer tablet aldım.
Orta yaşlı ve beyaz saçlı satıcı abiye “Ankara’ya götüreceğim” dediğimde, “Kesin bir daha isteyecekler” dedi. Ben de “Zaten yedik ve çok seviyoruz. Bir kere daha almak istedik” dedim ve abinin çok hoşuna gitti.
Çikolata yine çok güzeldi. Bir şekilde görürseniz deneyin derim…
Nette araştırma yaparken Zambo çikolataları ile ilgili 2005 yılında yayınlanmış enteresan birkaç bilgi buldum. Buyrun;
“Beyoğlu İstiklal Caddesi’nde yürüyüp de küçük çikolata büfelerini görmeyen yoktur. Sayısı üçü geçmeyen bu büfelerin vitrininden tezgahına kadar her tarafı çikolatayla kaplıdır. Üstelik çikolataların hepsi ambalajsız, bazıları yaldızlı kağıtla kaplıdır. Açıkta olduğu için her görenin iştahını kabartır! Hele içinden fırlayacak gibi duran fındıkları görüp de bu çikolatalardan almadan geçip gitmek irade ister. Büfelerin camındaki meşhur ‘Beyoğlu Çikolatası’ yazısı ise çikolataların çekiciliğini artıran başka bir neden. Bu çikolatalar hakikaten meşhur! Çünkü neredeyse yarım asırlık geçmişi olan bu nostaljik çikolatanın İstanbullular’ın hatıralarında bir yeri olduğu kesin… Bu arada meşhur ‘Beyoğlu Çikolatası’nın şimdiye kadar İstiklal Caddesi dışında başka hiçbir semtte ya da şehirde satılmadığını da belirtelim. Ama birkaç aya kadar bu muhteşem tadı pek çok yerde bulabileceğiz. Peki, bu çikolataların özelliği ne, nasıl meşhur olmuş, neden İstiklal Caddesi’nden başka bir yerde satılmıyor? İşte bu soruların cevapları… Öncelikle her ne kadar ambalajsız olduğu için ön plana çıkmasa da bu çikolataların bir markası olduğunu söyleyelim; Zambo.
Zambo, İsmail Özgey tarafından 1950 yılında kurulmuş. İlk önce sakızı çıkmış. Teneke kutularda satılan Zambo sakızları o dönem çok popülermiş. Karaköy’deki küçük imalathanede sakızın ardından çikolata üretimi başlamış. Çikolatalar, alışverişin kalbinin attığı yerde, yani Beyoğlu’nda bir büfede İstanbullular’ın beğenisine sunulmuş. İsmail Özgey, çikolatanın hammaddesi olan kakaoyu Afrika’dan bizzat kendisi getiriyormuş. Zambo ismi ile logodaki zenci kadın portresi de İsmail Bey’in Afrika ile olan bu ticaret ilişkisinden dolayı ortaya çıkmış. İsmail Bey önceleri sade olarak ürettiği çikolatanın maliyetini düşürmek için içine, o yıllarda çok ucuz olduğu için fındık koymaya başlamış. Fındıklı Zambo çikolatası o kadar çok sevilmiş ki ilerleyen yıllarda fındık kakaodan daha pahalı hale gelmesine karşın “fındık”tan vazgeçmemiş, İsmail Bey… Daha sonra çocukları 1983 yılına kadar Karaköy’deki atölyede fındıklı çikolata üretmeye devam etmiş. Bu tarihte Zambo’ya pastane ustası olan Hilmi Köksal ortak olmuş. Kısa bir süre sonra da İsmail Bey’in çocukları Zambo’yu tamamen Köksal ailesine bırakmış…”
Haberin devamında da kısaca İsmail Bey’in çocuklarının Zambo’nun üretimini çoğaltıp İstanbul’da İstiklal dışında birkaç yerde daha çikolatayı satışa çıkaracaklarından bahsediyor…
Çikolatanızdan dan önce ZAMBO sakızlarınız vardı . Lütfen sakızını da çıkartın . (yapın). Teşekkür ederim . Bol kazançlar dilerim. Yolunuz açık olsun. Selamlar.
Merhabalar ben sadece sevdigim urunleri bloga yaziyorum. Yoksa sirketle bir baglantim yok. Bilginiz olsun 😉