20 Temmuz günü 1. Viyana’da gezerken market düşkünlüğümü bilen Hakan, “seni öyle bir yere götüreceğim ki dibin düşecek ama bayağı pahalı bir yer” dedi. Julius Meinl adındaki markete girdiğimde nereden başlayacağımı bilemedim. Çünkü her ürünün birçok ülkeden gelen farklı çeşitleri bulunuyordu. Fiyat etiketlerine ürünün adı dışında geldiği ülkenin bayrağını da eklemiş olmaları ise ayrıca ilgi çekiciydi. Ben önce çikolatalara sardım. O kadar çok çeşit ve daha önce görmediğim çikolata vardı ki, tek tek incelemeye başladım. Ama bir süre sonra çıkamayacağımıza karar verdim. Sonra tropik meyve reyonuna yöneldim. Birçoğunu daha önce yediğim tropik meyveler dışında ilk kez gördüğüm Tamarillo ve Rambutan’dan aldım. Görüntü olarak “saçı başı dağılmış” Lychee‘ye benzeyen Rambutan’ın kilosu 28,90 Euro iken Tomarillio’nun tanesi 2,39 Euro idi. Bu rakamları gören Hakan önce bir afalladı ama Ankara’da tropik meyve bulduğumda harcadığım paralardan biraz bahsedince normale döndü.
Rambutan
Rambutan tat ve görüntü olarak Lychee’ye oldukça benziyor. Esansı gerçekten çok güzel ve özel. Sapindaceae familyasından geliyormuş. İsmi Malayca’daki Rambut kelimesinden türetilmiş ve anlamı “kıllı” imiş. Vietnamca’da ise meyvenin adı “dağınık saç”mış. Ben de bu bilgileri okumadan önce Rambutan’ı tanımlamak için “saçı başı dağılmış Lychee” demiştim. Sanırım herkeste aynı çağrışımı yapıyor. Rambutan özellikle Malezya, Endonezya, Taylant, Vietnam, Filipinler, Güneydoğu Asya’nın bazı yerlerinde yetiştirilmekteymiş.
Tamarillo
Annemle küçükken pazara gittiğimizde yumurta-domates denilen bir domates alırdık. Bunun şekli de ona benziyor. Yani hem domates hem de yumurtayı anımsatıyor. İçini kestiğinizde çekirdeklerinin siyah olması enteresan. Tadı ise bana Pepino’nun kavuna benzeyen tadı ile domates karışımı gibi geldi. Okuduğuma göre Tamarillo’nun bir de sarı çeşidi varmış ve o daha tatlıymış. Bu bilgi yüzünden sarı olanını merak ettim. Çünkü kırmızı olanın tadı bana sadece denemelik geldi. Zaten tüketildiği yerlerde genel olarak meyve suyu veya sos yapımında, şeker ve soğuk hali kahvaltıda ya da turşu olarak tüketilmekteymiş.
Bu cesit tur olan bizim ilimizde neye ekmiyoruz acaba cok olursa disari satariz ve turkiye icine satariz ne dersiniz acaba ekimini yapsak ne dersiniz ♥♥♥♥♥