Birkaç ay önce markette konserve halinde gördüğüm Lychee’yi hemen edinmiş ve eve gidince denemiştim. Güzel bir kokusu vardı. Tadı ise biraz fazla tatlı gelmişti.
Geçen cuma günü Abreg Ç.’ye yeni denemeleri için aldığım Pomelo ve Kumquat’ı verirken Doğan Gıda’nın önünden geçiyorduk. Yeni bir şeyler gelmiştir belki diyerek manava girdiğimizde Abreg lime sorarken ben de ufak karton bir kasa içinde Liçileri gördüm. Her zamanki gibi biraz pahalı olduğundan denemek için 4 tane edindim.
Dış yüzeyi pütürlü olan meyvenin kabuğunda bir çizik açtıktan sonra yumurta soyar gibi soyabiliyorsunuz. Kabuğunun altında beyaz etli bir meyve çıkıyor karşınıza. Güzel bir kokusu ve (konserve gibi aşırı olmayan) tatlı bir tada sahip. Meyvenin içinde büyükçe ve kahverengi-siyah renginde bir çekirdeği var. Benim çok hoşuma gitti doğrusu…
Hakkında biraz bilgi;
Başta Çin’in güneyi ve Güneydoğu Asya’da yetiştirilen Liçi şu anda Dünya’nın birçok yerinde üretilmekteymiş. Çin kraliyet hanedanlığında Liçi hakkında birçok hikaye bulunduğundan “Kral meyvesi” diye adlandırılan meyve batıya ilk defa 1782 yılında getirilmiş. Liçi genelde taze olarak tüketilmekteymiş. Çok güzel bir kokusu olan meyve konserve (in syrup) haline getirilince kokusunu önemli ölçüde kaybetmekteymiş. Pembe-kırmızı renklere sahip kabuğu zamanla koyu kahverengiye dönse bile (benim aldıklarım da koyu kahverengi idi. ama kabuğun içi biraz solsa da pembe-kırmızı idi) tadında herhangi bir değişme olmuyormuş.