İstanbul Gezi Günlüğü (2023) – Bölüm 3

14 Ekim 2023, Cumartesi

Bugünün planı aslında Dolmabahçe Sarayı’na gitmekti fakat önceki günlerin yorgunluğu nedeniyle dinlenme gününe evrimleşti. Saat 17’de metro ile Kadıköy oradan da Beşiktaş’a geçtik. 2018’de İstanbul’a geldiğimizde uğradığımız ve memnun kaldığımız Mathilda Kafe’nin yerinde Mendels diye bir mekân vardı. Fakat menüyü beğenmedik ve karşıdaki Just BBQ’ya geçtik. Buranın özelliği tütsülenmiş tiftik kaburga etiyle hamburger yapmalarıydı. Birer tane sipariş edip mideye indirdik. Bence efsane değildi ama farklı ve güzeldi.

Ardından iskele tarafında oturup kuzen Fahriye’nin aramasını bekledik ve ardından onla buluşup By Muzaffer’de bol kahkaha ve muhabbetin ardından gece yarısı Melih ve Esma arabayla bizi aldı ve eve geçip muhabbete orada devam ettik.

15 Ekim 2023, Pazar

Pazar günü Melih bizi sürpriz bir kahvaltıcıya götürecekti fakat bir partinin Filistin mitingi olduğu için yolların kapalı olduğunu fark edip ufak bir araştırmanın ardından Erenköy’deki Ethem Efendi’ye gittik.

Sürekli yapılıp sunulan bazlama, gözlemeleri, gayet leziz peynirleri ve birçok reçel çeşidiyle kahvaltı gerçekten çok başarılıydı. Afiyetle uzun süre laklak edip kahvaltı yaptık.

Ardından Kadıköy’e geçip Viyana Kahvesinde kaldığımız yerden devam ettik ve bol muhabbet ve kahkahalı bir şekilde güne noktayı koyduk.

16 Ekim 2023, Pazartesi

Artık ezberlediğimiz yöntemle yani metro ile Kadıköy, vapur ile Karaköy ve “bir kere daha gelelim” dediğimiz İbrahim Hakkı Uğrak’taydık.

Börekler ve çayla güzel bir şekilde karnımızı doyurduktan sonra bu sefer Galata Kulesi’ne doğru tırmanmaya başladık.

Kuleye daha önce ki kısa İstanbul gezimizde Cansın’la gelmek istemiş fakat toğun yağmur nedeniyle iptal etmiştik. Kısmet bugüneymiş.

Galata kulesine ilk kez 15 Haziran 2003’te Hakan‘la gelmiştik. O günlerde panoromik yani odldukça geniş açıyla çeken bir fotoğraf makinam vardı. Üsteki foto da onlardan biri. O günler için özel bir makinaydı. 🙂

Müzekartla giriş yaptıktan sonra hayal mayal hatırladığım 2003 yılı Galata anılarımla kıyasladığımda kulenin şimdiki hali oldukça güzeldi. Hatalı olabilir ama sanki günümüzde daha temiz ve özenli görünüyordu.

Adını, bulunduğu Galata semtinden alan ve 1348 yılında yapımı tamamlanan kule, Galata Surları dahilinde bir gözetleme kulesi olarak inşa edilmiş ama farklı dönemlerde farklı amaçlarla kullanılmış.

Balkondan İstanbul manzarası gerçekten efsanevi. En yüksek noktadan gittiğim yerleri gözlemlemeyi seven biri olarak, kalabalığa rağmen bir süre burada durup farklı açılardan şehri kesmek oldukça keyifliydi.

Kulenin tuğla ve dar merdivenleri de oldukça güzeldi.

Kuleden çıktıktan sonra İstiklal’i dolaşmaya başladık.

İlk durağımız 1584’te inşa edilen Santa Maria Draperis Kilisesiydi. Yanlış anımsamıyorsam buraya ilk kez geliyordum. Garipti çünkü onlarca kez buraları arşınlamıştım. Kim bilir, belki de görmüş ama unutmuştum.

Latin Katolik kilisesine İstiklal caddesinden bir merdivenle iniliyordu. Deprem gibi çeşitli nedenlerden ötürü 5 kez yeniden inşa edilen kilisenin girişinde yer alan Bakire Meryem heykeli ise her badireden sağlam çıkmayı başarıp günümüze kadar ulaşmış.

Bir sonraki durağımız kişisel tarihimde gördüğüm ilk kilise olan St. Antuan Katolik Kilisesiydi.

Günümüz kilisesi 1906-1912 yıllarında yeniden yapılmış olsa da, 1724 yılında Pera’da Aziz Antuan adı verilen yeni bir kilise olarak Osmanlı İmparatorluk saray ve devlet hizmetinde bulunan ve ayrıca ticaretle uğraşan Katolik ülkelerin (ekserisi İtalyan-Fransız) vatandaşları ve onların aileleri için inşa edilmiş.

Dış görünümü oldukça güzel olan kiliseyi, akşamüstü ve yağmurlu bir havada, 15 Mayıs 2001, bu şekilde fotoğraflamışım. Havadan ötürü aklıma korku filmleri geldiğini anımsıyorum. 🙂

Kilise gezimizin ardından tekrar İstiklal’e dönüp Kızılkayalar’da ıslak hamburgerimizi, Nizam Pide’de de sütlacımızı afiyetle mideye indirip enerjilerimizi depoladık.

Yol almaya hazırdık. Ara ara hafif hafif çiseleyen yağmur altında Beypoğlu’nun ara sokaklarında, Tomtom mahallesinde vesaire dolana dolana Karaköy İskelesine ulaştık. Oradan da yeni bir vapur seyahatiyle Kadıköy’deydik.

Akşam Esma’nın arkadaşlarıyla birlikte bol bol laklak ederek keyifli bir şekilde Esma’nın doğum gününü kutladık…

İstanbul Gezi Günlüğü (2023) – Bölüm 1’i okumak için tıklayın…

İstanbul Gezi Günlüğü (2023) – Bölüm 2’yi okumak için tıklayın…

İstanbul Gezi Günlüğü (2023) – Bölüm 4’ü okumak için tıklayın…

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.