Amerikalı R&B ve Rock n Rolls piyanisti Antoine “Fats” Domino Jr.’ın adını ilk kez, 2000’lerin ilk yıllarında yahoo games’de bir yandan tavla oynarken yaptığım “oldies avı” sırasında işitmiştim. Sanırım ilk dinlediğim şarkısı Blueberry Hill idi ve çok sevmiştim.
Birkaç ay önce Heval ile Hengelo’da gittiğimiz bir eskiçide, Fats Domino’nun 1975’de basılmış The Very Best Of plağını görüp 2,5 euroya satın aldım. Bu plağın gazıyla, Türkiye’ye döndüğümde yaptığım ilk iş, 2001’den beri elimde bulunan ama bir türlü ön yükseltici alamadığım için kullanamadığım pikap için Konya sokağa gitmekti.
Sonrasında dinlemediğim eski plaklarımı satıp, bir sürü yeni plak satın aldım. Bu yüzden, kitap okurken, yemek yerken ya da etrafı toplarken sık sık plak dinliyorum. Kısacası bunların hepsi Fats abinin sayesinde oldu.
Bu yazıyı yazmak için yaptığım ufak araştırma sırasında şu enteresan bilgiyi edindim;
Fats Domino, 2005 Ağustos’unda New Orleans’da yaşanan Katrina kasırgası sırasında, eşi Rosemary’nin hastalığı nedeniyle evindedir. Kasırgadan sonra Dominonun öldüğünü düşünen biri, selden ağır bir şekilde hasar alan evin üstüne “huzur içinde yat Fats. Özleneceksin” yazar. Ajan Al Embry, 1 Eylül’de Fats Domino’nun durumu hakkında ellerinde herhangi bir bilgi olmadığını açıklar. Aynı gün CNN, Domino’nun kurtarma helikopteriyle sel sırasında evinden kurtarıldığını açıklar. Bu bilgiden sonra eşiyle birlikte bulunduğu sığınaktan alınıp torununun erkek arkadaşının evine götürülen sanatçı, 2 Eylül’de The Washington Post’a “her şeyimizi kaybettik” diye açıklama yapar.
Ağustos 2006’da Amerika Birleşik Devletleri Başkanı George W. Bush, özel bir ziyarette bulunarak sanatçıya ikinci kez Ulusal Sanat Madalyası verir. Çünkü daha önce eski Başkan Bill Clinton tarafından verilen madalya kasırga sırasında yaşanan selde kaybolmuştur.
Albümden birkaç öneri;
Ain’t That a Shame
Blueberry Hill
I’m Walkin’
Whole Lotta Loving