Bir Delinin Hatıra Defteri’ni bundan birkaç yıl önce ilk kez Erdem‘den duymuştum. Fakat o kitabından değil Erdal Beşikçioğlu’nun çok iyi bir performans sergilediği tiyatro eserinden bahsetmişti. O günden sonra sürekli adı geçmesine rağmen oyuna bir türlü bilet bulamadık. Geçenlerde Merve’nin kütüphanesinde Nikolay Vasiliyevic Gogol’un Bir Delinin Hatıra Defteri kitabını buldum ve el koydum.
İlk ilgimi çeken şey kitabın sadece 109 sayfa olması idi. Oysa ben daha uzun bir roman bekliyordum. Fakat asıl şaşkınlığım kitabı biraz daha inceleyince ortaya çıktı. Çünkü Bir Delinin Hatıra Defteri sadece 36 sayfalık bir öykü idi. Aynı kitap, Gogol’un Palto ve Burun adında iki öyküsünü daha kapsıyordu. Ayrıca nedense eserin ağır dilli bir anlatımı olduğunu düşünüyordum oysa gayet yalın ve basit bir anlatımı vardı.
Gogol’un 1835-42 yılları arasında yazdığı her üç eser de dönemin Rusya’sında büyüklükleri ile övünen soylular, askerler ve memurların gölgesinde yaşayan fakir ve gariban insanların çektikleri zorlukları kimi zaman eğlenceli, kimi zaman iğneleyici kimi zaman ise sert üslubuyla anlatıyor. 3 eser arasında benim en çok beğendiğim Palto idi. Rus edebiyatına sıradan insanların gerçekçi bir girişi olarak da nitelendirilen eser için Dostoyevski “Hepimiz Gogol’un Palto’sundan çıktık.” demiş. Bu eserin yayınlandığı dönem, aydınlar üzerinde büyük baskıların uygulandığı karanlık I. Nikola dönemiymiş ve Palto yüzünden Gogol, Rus insanını aşağılamakla onun kötü yönlerini göstermekle, halkına ihanetle suçlanmış oysa onun yapmak istediği halkını aşağılamak değil onu bu hale sokan yozlaşmış düzeni tüm gerçekliği ile gözler önüne sermekmiş. Maruz kaldığı bu suçlamalar yazarın ruhsal sağlığına da ciddi zararlar vermiş.
Gogol Palto’nun yayınlanmasından 7 yıl önce 1935’de yazdığı ve bürokrasiyi alay derecesinde yerdiği eseri Müfettiş’ten sonra gelen tepkiler yüzünden de Rusya’dan ayrılmak zorunda kalmış. Kısacası yazar, hayatı boyunca dönemin “büyükleri” tarafından sürekli cezalandırılmış.
Bir Delinin Hatıra Defteri (1835)
Hikaye, alt kademe bir memur olan Aksenti İvanoviç’in Genel Müdürünün kızına aşık olması ve aşkın imkansızlığı yüzünden zamanla delirmesini konu ediniyor. Hikâyede dönem Rusya’sındaki üst makamlarda bulunanların kendilerini büyük görmesi ve alt tabakaların çektiği zorluklar alaycı bir üslupla konu ediliyor.
Hikaye ilk defa Arabeski kitabında yer almış.
Burun (1836)
Üst kademe bir memur olan General Platon Kovalev’in bir sabah uyandığında burnunun olmadoğını fark etmesi, bunun üzerine hayatının altüst olması ve burnunun kendi hayatını kurması üzerine eğlenceli ve iğneleyici bir üslûpla yazılmış gerçeküstücü bir öykü.
Palto (1842)
Akaki Akakiyeviç son derece çalışkan ve disiplinli bir alt dereceli memurdur. Kurallara o kadar uygun yaşar ki diğer memur arkadaşlarının sürekli onunla dalga geçmesini bile aldırış etmez. Eve iş götürür, sürekli çalışır. Soğuk bir kış günü uzun yıllardır omuzunda taşıdığı bol yamalı paltosunun artık kendisini korumadığını fark edip terziye gider. Ama terzi paltonun adam olmayacağını yenisini almasının gerektiğini söyler. Akakiyeviç’in o kadar parası yoktur. 1 yıl boyunca neredeyse hiçbir şey yemeden ve evinden çıkmadan yapacağı tasarruf ile ancak yeni bir palto alabilecektir…
Palto’yu da geçenlerde Aylin tiyatro’da izlediğini ve çok beğendiğini söylemişti. Kısacası bir gün bilet bulabilirsem hem Palto’yu hem de Bir Delinin Hatıra Defteri’ni izleyeceğim inşallah…
Merhabalar,
Rus roman ve oyun yazarı Nikolay Gogol’un ”Bir Delinin Hatıra Defteri” adlı oyununu geçtiğimiz günlerde okuyup bitirdim. Bu oyuna gitme fırsatı bulamamıştım ama eserini okumuş olmak da mutluluk verici. En sevdiğim alıntıları okumanız için sizinle de paylaşmak istedim: http://www.ebrubektasoglu.com/yazi/bir-delinin-hatira-defteri-kitap-yorumu/
Keyifli okumalar dilerim,
edebiyatla ve sağlıcakla kalın.