elinden hiçbir şeyin gelmeyeceğini bildiğin anlar… gelemeyeceğini… gözlerinin farklı biri olduğu… sözlerinin başka birini tanımladığı… uğraşmanın boşa kürek çekmekle eşdeğer olduğu… yönünü değiştirmen gereken… gidişini izlemesini umarak arkanı dönmen… ya da… üzerine doğru yürüyüp, birkaç adımlık sessiz bakışın ardından… yanından geçip… arkasına sırtını dönerek uzaklaşman… bir çeşit bakmasa da olur hali… bir çeşit nasıl olsa bitti anı… gardını düşürüp kabullenme zamanı… yaşanmışlıklarının ışığında aydınlanan karanlığında olma hissi… ama eskilerden daha kısa misafir olacağını bildiğin… daha az tartacağını… daha az düşüneceğini… çoğalan tek şeyinin hissizliğin olduğu…
09:32-11:31