TÜR: Dram, Savaş. Süre: 179 Dk. ÜLKE: Amerika. YAPIM YILI: 1961. imdb: 8,3. Rottentomatoes: %92.
1947’de Amerikalılar tarafından Nuremberg’de yapılan Nazileri yargılama davalarından esinlenerek senaryosu yazılan Nüremberg Duruşması, otoritenin mi, “orada” kalmak için her denileni yapmak zorunda olanın mı ya da emredenin mi, bilebile susanın mı suçlu olduğunu ve “ülkesi için” her şeyi yapmanın doğruluğunu tartan, seyirciyi karar vermekte zorlayan bol gelgitli, ilgi çekici bir savaş, dram filmi.
Filmde birçok ilgi çekici bölüm var. Final cümlesi ise efsanevi.
Oyunculuklar da gerçekten çok başarılı.
Konu
Nazi döneminde görev yapan 4 Alman hakim, davalarda verdikleri kısırlaştırma ve ölüm cezalarıyla ilgili olarak Amerikalıların kurduğu mahkemede yargılanmaktadırlar. Hakim Dan Haywood (Spencer Tracy) bu dava için Amerika’dan gelir ve bir yandan Nazilerin en güçlü olduğu yerlerden biri olan Nüremberg’i, bir yandan normal Alman halkını, bir yandan da davayı anlamaya çalışır. Zaman ilerledikçe aslında hiçbir şeyin beyaz ya da siyah olmadığını ve her şeyin içinde politika olduğunu anlayacaktır.
Hakkında
Abby Mann’ın kendi hikayesinden senaryosunu yazdığı Nüremberg Duruşması’nın yönetmen koltuğunda Stanley Kramer oturuyor.
En İyi Film dahil 11 dalda Oscar ödülüne aday gösterilen yapım En İyi Erkek Oyuncu (Maximilian Schell) ve En İyi Uyarlama Senaryo dalında mutlu sona ulaştı. Altın Küre’de de En İyi Film dahil 6 dalda ödüle aday gösterildi ve bunlardan En İyi Yönetmen ve Dram dalında En İyi Aktör (Maximilian Schell) ödülünü kazandı.
Nüremberg Duruşması imdb’nin En İyi 250 Film listesinde yer alıyor.
3 milyon dolar bütçesi olan film 10 milyon dolar gişe hasılatı elde etti.
Ivır Zıvır
Spencer Tracy’in 11 dakikalık kapanış konuşması birçok kamera ile sadece bir kere de çekildi.
Marlon Brando, Almanları savunan avukat olan Hans Rolfe rolünü oynamak için yönetmen Kramer’e oldukça istekli davrandı. Fakat hem yönetmen Kramer, hem de senaryo yazarı Abby Mann, filmin 1959’daki televizyon uyarlaması olan Playhouse 90: Nüremberg Duruşması’daki performansından ötürü rolü Brando yerine Maximilian Schell’e verdiler. Oyuncu da filmde gösterdiği performansla Oscar ve Altın Küre’de mutlu sona ulaştı.
Bir sahne çekiminde Maximilian Schell’i izleyen Spencer Tracy, Richard Widmark’a, “Şu genç adama dikkat etmeliyiz. Oldukça iyi. Oscar’a doğru yürüyor” dedi. Haklı da çıktı.
Maximilian Schell, En İyi Erkek Oyuncu Oscarını kazanan en düşük ücretli oyuncu oldu. Schell, Spencer Tracy, Burt Lancaster, Richard Widmark ve Marlene Dietrich’den sonra filmde 5. en iyi ücret alan oyuncuydu.
Montgomery Clift repliklerini hatırlamakta o kadar zorlanıyordu ki sahnenin birçok kez yeniden çekilmesi gerekiyordu. Yönetmen Stanley Kramer sonunda pes etti ve Clift’e repliklerini doğaçlama yapmasını söyledi ve bunun, tanık kürsüsünde sorgulanırken karakterinin kafasındaki karışıklığı iletmesine yardımcı olacağını söyledi. Kramer daha sonra, “Monty bundan sonra sakinleşmiş görünüyordu,” diye hatırladı. “Senaryoya her zaman yakın değildi, ama söylediği her şey mükemmel bir şekilde uyuyordu ve umduğum kadar iyi bir performansla geldi.”
Filmde yer alan oyuncuların çoğu konunun öneminden ötürü normal ücretlerinden düşük ücret aldılar.
Her zaman yaşını inkar eden ve kusursuz imajını korumak için son derece dikkatli olan Marlene Dietrich, çekim başlamadan önce estetik ameliyat geçirdi (ilk kez değildi).
***Filmle İlgili İçerik / Spoiler Uyarısı***
Emil Hahn’ın (Werner Klemperer) karar açıklandıktan sonra söylediği, “bugün siz beni cezalandırıyorsunuz ama yarın Bolşevikleri sizi cezalandıracaklar!” diyor. Nazi Almanya’sında antisemitist ideolog ve demagog Julius Streicher, ilk Nürnberg Davası’ndaki mahkumiyetinin ardından “Bolşevikler bir gün seni asacak!” diye bağırmıştı.