The Godfather (Baba)

TÜR: Suç, Dram. SÜRE: 175 Dk. ÜLKE: Amerika. YAPIM YILI: 1972. imdb: 9.2. Tomatometer: %98…

Birçok otorite tarafından gelmiş geçmiş en iyi film olarak değerlendirilen, değerlendirildikçe de değerlenen Baba; hikaye, oyunculuklar ve anlatımıyla oldukça başarılı bir suç dram filmi.

Konu

Corleone ailesi, Don Vito Corleone’nin (Marlon Brando) başında olduğu, suça dayalı bir örgüt kurmuş olan İtalyan asıllı meşhur bir ailedir. Aile, New York’daki diğer dört aileyle birlikte New York’un yeraltı işlerini yönetmektedir. Ancak Corleone ailesini diğerlerinden ayıran özelliği, Don Corleone’nin cebinde bozuk para gibi taşıdığı politikacılar ve yargıçlardır. Politikacılar ve yargıçlarla olan bu yakın ilişkileri diğer ailelerin açamadığı kapıları açabilmesini sağlamaktadır.

İtalya ve New York’un en meşhur uyuşturucu üreticisi ve dağıtıcısı olan “Türk” lakaplı Solozzo’nun (Al Lettieri), Don Corleone’den, ilişkilerini kullanarak kendisine yasal koruma sağlamasını ve 1 milyon dolar nakit para vermesini istemesi ailenin tüm hayatını değiştirecektir.

Hakkında

Mario Puzo’nun aynı adlı eserinden yazar Puzo ve Francis Ford Coppola’nın senaryosunu yazdığı Baba’nın yönetmen koltuğunda da Francis Ford Coppola oturuyor.

Baba, aralarında En İyi Film ödülünün de bulunduğu 3 dalda Oscar ve 5 dalda Altın Küre’nin sahibi oldu.

5-6,5 milyon dolar bütçesi olan yapım 245 – 286 milyon dolar gişe hasılatı elde etti.

Yapım çok uzun zamandır imdb’nin en iyi 250 film listesinde 2. sırada, rottentomatoes’in tüm zamanların en iyi 100 filmi listesinde de üst sıralarda yer alıyor.

Ivır Zıvır

Vito Carleone’nin eve geri döndüğü ve aile üyelerinin onu merdivenlerden yukarıya taşıdığı sahnenin çekimlerinde Brando, şaka olsun diye vücudunun altına ağırlıklar koydu. Öylece onu taşıyan oyuncular oldukça zorlandılar.

Filmdeki Johnny Fontane karakterinin Frank Sinatra olup olmadığı konusunda kitabın yazarı Mario Puzo’ya sorduklarında hiç bir zaman evet demediyse de reddetmedi de. Puzo’nun ölümünden 5 yıl kadar sonra ise kızı çıkıp “Evet o Sinatra’ydı” dedi. (analogmuzik.blogspot.com)

Lenny Montana (Luca Brasi) Marlon Brando’yla oynayacağı için oldukça gergindi. Bu yüzden ilk kez karşı karşıya geldikleri sahnede repliklerini unuttu ve birçok hata yaptı. Fakat yönetmen Coppola bu doğal gerginliği çok beğendi ve o kurguda o sahneleri kullandı. Brasi’nin Brando ile görüşmeden önce prova yaptığı sahne sonradan filme eklendi.

Bir Don Corleone repliği olan “Ona reddedemeyeceği bir teklif yapacağım”, sinema tarihinin en çok gönderme yapılan repliklerinden biri haline geldi. Amerikan Film Enstitüsü’nün 2005 yılında yaptığı bir ankette, en çok hatırlanan 2. replik seçildi.

Brando rol için seçmelere katıldığında , yanaklarını pamukla doldurarak oynadığı karakterin bulldog cinsi köpeğe benzemesini istedi. Çekimlerde Marlon Brando, o ünlü çeneye sahip olmak için her gün 3 saat boyunca bir koltukta oturmak zorunda kaldı. İşlem sırasında alt dişlerinin ön kısmına demir protezler yerleştirildi.

Birçok film sahnesinde Brando’nun replikleri kartlara basılmış olarak getirilirdi. Bazen de bu kartlar Duvall’ın üstüne yapıştırılırdı. Duvall, The Huffington Post’a verdiği bir röportajda “Neden yaptığını hep merak ettim. Onu taze tuttuğunu söyledi. Bence biraz tazelik ve arayış, biraz da tembellik. Ama ona yardımı oldu.”

Hayvan hakları koruyucuları filmin meşhur at sahnesini oldukça eleştirdiler. Bu konuda Coppola, “Filmde birçok insan öldürülüyor fakat herkes at hakkında endişeleniyor. Sette de durum aynıydı. Hayvan sever set çalışanları ufak köpekler gibi üzgündüler. O at kafasını, küçük köpekçikleri beslemek için günde 200 at katleden, evcil hayvan yiyeceği üreten bir şirketten aldığımızı bilmiyorlar mı?”dedi.

Al Pacino’nun yerine ilk önceleri Sylvester Stallone ve Robert Redford düşünüldü.Paramount Picture, Michael Corleone’yi oynaması için Robert Redford’u istiyordu çünkü Al Pacino’dan daha genç bir oyuncu olduğu için Francis Ford Coppola tarafından gözden geçirilmesini istedi. Ancak Coppola, İtalyan asıllı, Tony ödüllü Pacino’da ısrar etti.Coppola,Michael Corleone rolünü (Al Pacino’yu kastederek) “Bu rolü bu genç ve hırçın Sicilyalı delikanlıya vereceğim” diyerek Pacino’ya verdi. Nitekim Pacino efsanevi yönetmenin yüzünü kara çıkarmadı ve muhteşem bir oyunculukla Oscar’a aday oldu.

Filmde Coppola’nın toplam 6 akrabası oynadı. Bunların içinde oğulları ve kızı da var. Kronolojik olarak, oynayanların listesi şöyle:

– Talia Shire (Coppola’nın kız kardeşi) Connie Corleone karakteri

– Italia Coppola (Coppola’nın annesi) restaurant sahnesinde figüran

– Carmine Coppola (Coppola’nın babası) pianist karakteri

– Gian-Carlo Coppola ve Roman Coppola (Coppola’nın oğulları) figüran

– Sofia Coppola (Coppola’nın kızı) vaftiz töreninde bebek Michael Rizzi karakteri. Sofia Coppola The Godfather Part II ve The Godfather Part III’de de oynadı. Performansı beğenilmedi.

Baba’nın Johnny Fontane’ye tokat attığı sahne, Marlon Brando tarafından doğaçlama olarak yapıldı. O yüzden oyuncu Al Martino’nun sahnedeki tepkisi tamamen gerçekti. James Caan, Martino’nun sahne çekimlerinde Brando’nun tokadının ardından ağlaması mı, gülmesi mi gerektiğini anlamadığını belirterek oyuncunun şaşkınlığını ifade etti.

Sollozzo’nun (Al Lettieri) Sicilya diliyle konuştuğu ünlü sahnede altyazı olmamasının nedeni üzerine fazlasıyla spekülasyon üretildi. Altyazıların olmaması sahnenin derinliğine ve ciddiliğine artı katmış olsa da, çok basit bir nedeni var. The Godfather’ın DVD’sinde konuşan Coppola, altyazıların eklenmeme nedeninin aktörlerin çok hızlı konuşması olduğunu söyledi.

James Caan’ın FBI fotoğrafçısının makinasını yere attığı sahne tamamen doğaçlamaydı. Bu yüzden fotoğrafçının tepkisi tamamen gerçekti. Caan ayrıca fotoğraf makinasını kırdıktan sonra yere para atma fikrinin de sahibiydi. Oyuncu, “geldiğim yerde birinin bir şeyini kırarsan yenisini alır ya da parasını ödersin” dedi.

Marlon Brando’ya En İyi Erkek Oyuncu Oscar’ı aldığı bu rolü oynaması için ağır bir yaşlandırma makyajı yapılmıştır ve Brando Don Vito Carleone’yi canlandırdığı sırada sadece 42 yaşındaydı.

Sinematograf Gordon Willis sahneleri oldukça karanlık çektirdiği için “Karanlık Prensi” lakabını kazandı. Sahneler yapımcılar tarafından değiştirilmek istense de Willis ve yönetmen Coppola bu karanlğın Carleone ailesinin karanlık iş ilişkisine vurgu yaptığı konusunda ikna ettiler.

Sonny’nin Connie’nin kocası Carlo’yu sokakta dövdüğü sahne dört günde çekildi ve 700 ekstra oyuncu kullanıldı. Sahnede çöp tenekesi ve kapağının kullanılması da tamamen James Caan’ın doğaçlamasıydı.

Mafya’nın The Godfather’la olan bağlantısı gerçek bir ölüme neden oluyordu. The Guardian yazarı John Patterson bu skandalla ilgili detaylı bilgi vermişti. Film yayınlanmadan önce Italian-American Civil Rights League (İtalyan-Amerikan Sivil Haklar Topluluğu) filmle fazla ilgili oldu. Topluluk prodüktör Al Ruddy’nin fazlasıyla istediği New York konumlarına giriş izni karşılığında, filmin danışmanlığı yaptı. Ancak bu topluluk, New York’un Beş Ailesi’nden birinin lideri tarafından yönetiliyordu: Joe Colombo. Colombo ‘The Godfather’ın medyada aldığı ilgiden fazla memnundu.

‘The Godfather and the Mob’ isimli belgesele göre Colombo’nun medya ışıklarına olan aşkı, daha gizli olan iş arkadaşlarını rahatsız etti. Bu olay, yakın zamanda ortaya çıkan bölge savaşı ve içerideki sıkıntılarla birleşerek, Colombo’nun 2. Geleneksel İtalyan-Amerikan Toplantısı’nda vurulmasına neden oldu.

Francis Ford Coppola romandaki at başı bölümünü ilk anlarda çok da umursamadı fakat sonraları bu bölümün es geçilmek için fazla ikonik olduğunu düşünerek çekmeye karar verdi.

Brando’nun kendisi de dahil Hollywood’daki herkes Marlon Brando’nun En İyi Erkek Oyuncu Oscar’ını kazanacağını biliyordu. Fakat Brando ödülü boykot etti ve yerine Amerikan Yerlisi bir aktivist olan Sacheen Littlefeather’ı gönderdi. Littlefeather ödülü almak için çıktığı sahnede, Brando’nun Hollywood’un, Amerikan yerlilerine karşı tutumunu protesto ettiğini söyledi. Sonucunda yuhalandı…

Ayrıca o yılki Akademi Ödülleri’ne Al Pacino da gelmedi. Birçok insana göre boykot nedeni En İyi Erkek Oyuncu yerine En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu adayı gösterilmesiydi.

Coppola, 1970’te General Patton (Patton) filmi ile en iyi senaryo dalında Oscar kazanmıştı ama yönettiği filmler büyük kitlelere ulaşamamıştı. Yapımcı firma Paramount Pictures başarılı olacağından emin olamadığı için film, 6 milyon dolar gibi oldukça düşük bir bütçeyle çekildi. Filmin çekimleri 29 Mart – 6 Ağustos 1972 tarihleri arasında yapıldı. Çekimler, Coppola ile Paramount Pictures arasındaki gerginlikle başladı. Bunun en büyük sebebi, Coppola’nın ısrar ettiği birçok harcamanın stüdyo tarafından gereksiz bulunması idi. Ayrıca çekimler için Cappola 80 gün talep ettiğinde Paramount ona sadece 53 gün verdi.

Ünlü yönetmen Sergio Leone yönetmen koltuğuna oturmayı düşünüyordu fakat senayoyu okuduktan sonra hikayenin mafyayı övdüğünü düşünerek vazgeçti. Sonraları bu kararından ötürü pişmanlık duydu ve 1984’te kendi mafya filmi olan Bir Zamanlar Amerika’yı (Once Upon A Time In America) çekti.

Romanın yazarı Mario Puzo hem senaryoyu Coppola ile birlikte yazdı, hem de çekimlere katıldı.

Filmin hikâyesi, II. Dünya Savaşı’nın bittiği yıl olan 1945’te başlayıp 10 yıllık bir dönemi kapsıyor.

Film, 24 Mart 1972 günü gösterime girdi ve gişe geliri, ilk hafta 5,3 milyon USD, toplamda ise  81,5 milyon USD’ye ulaştı. Yeniden gösterimlerle birlikte 1997 yılı itibarıyla ABD’de 134 milyon USD, dünya çapında ise 245 milyon USD gişe geliri elde etti. Bu, gelmiş geçmiş tüm rekorların altüst olması anlamına geliyordu. Film bu rekoru, 1975 yılında Jaws filmi tarafından geçilene kadar elinde tuttu.

***Filmle İlgili İçerik / Spoiler Uyarısı***

James Caan ve Gianni Russo’nun film çekimleri sırasında araları hiç iyi değildi. Çünkü Sonny’nin Carlo’yu dövdüğü meşhur sahnenin çekimlerinde, Caan doğaçlama olarak Russo’ya çöp tenekesi fırlatmıştı. Bu yüzden Russo’nun 2 kaburga kemiği kırıldı ve dirseğinden yaralandı.

Meşhur at sahnesinin provasında sahte bir at kafası kullanıldı. Oyuncu John Marley yataktaki çığlığının tamamen gerçek olduğunu çünkü gerçek sahnenin çekimlerinde gerçek bir at kafası kullanacağı konusunda uyarılmadığını söyledi.

Filmde portakal görünen tüm sahneler, Carleone ailesinden birinin öleceği ya da yaralanacağına dair bir gönderme.

Filmde at da dahil olmak üzere 18 kişi ölüyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.