Dün Tunalıdaki Doğan Gıda’da 4 farklı tropik meyve gördüm. Birer tane alıp denemek istedim.
Pitaya (Dragon Fruit – Vietnam): Bu meyve bu aralar çok popüler olan Fruit Ninja oyununda çok çok nadir olarak görünen ve tam 50 puan veren meyve 🙂 Bayağı olgun görünmesine rağmen çok fazla tatlı değildi. Daha iyi bir şekli var mıdır bilmiyorum ama bu hali ile tadı hafif tatlımsı ve incir gibiydi.
Granadilla (Kolombiya): Kabugu çok sert. Soyunca Beyaz plastiğimsi bir zar çıkıyor. Onunda içinde küçük siyah çekirdekler ve arasında da yoğun bir sarı sıvı var. Garip ama güzel bir esansı var meyvenin ama çekirdeklerini yemek ve yememek arasında gidip geldikten sonra ayıklanmayacağını anladım ve yedim. Normal çekirdek gibi değil yani kabugu felan kalmıyor çiğnerken yok oluyorlar.
Mangosteen (Garcinia Mangostana – Tayland): Kabugu acaip derecede sert. Bıcakla bayağı uğraşarak kestim. İçinden çıkan sarımsak gibi “dişli” meyve çok garip geldi önce. Tadınca ise hayatımda yediğim en güzel meyvelerden biri olduğunu farkettim. Tadı ekşi-tatlı arasında idi. Aynı zamanda da garip bir ferahlık hissi veriyordu -mate ya da nane gibi-. O beyaz dişlerden 2 tanesinde de ince dikdörtgen çekirdek gibi birşey vardı 🙂
Carambola (Star Fruit – Malezya): Doğrudan dilimlenip yeniyor. İçinde 3-5 tane yassı çekirdek var. Tadı sulu ama ekşimsi. Tatlı diil 🙂
İlk kez gördüğümüz meyveleri hangi olgunluk aşamasında bulursak o aşamada deniyoruz bu da büyük bir handikap aslında. Çünkü bu tarz uzak ülkelerden gelen meyveler pazarda daha uzun süre dursun diye daha ham iken satışa sunuluyor. Bu nedenle de tam mevsiminde yenilemiyor. Üstte yazdığım tadlar belki de yenmesi gereken tadlar diil ama ne bulduysak öyle denemek zorunda kalıyoruz. Olsun en azından azda olsa fikir verdi 🙂