3-4 gün önce oynanan Gençlerbirliği – Trabzonspor maçının ilk yarısı 1-0 evsahibi ekibin üstünlüğü ile sona erdi. İki takım oyuncuları soyunma odasına giderken Burak Yılmaz ve birkaç futbolcunun, Gençlerbirliği’nin oyuncularına, ‘Satılmış şerefsizler, Fenerbahçe’nin köpekleri’ diye bağırdığını maç sonunda Cavcav basına anlattı. Birkaç gün sonra Sadri Şener “iftira” dedi, Cavcav’da “Burak Yılmaz’ı çağır ve ona sor olanları” dedi. Fotomaç’ın haberine göre de gözlemci de raporunda Burak’ın böyle bir söylemi olduğunu yazdı…
Bu haberleri takip ederken hemen aklıma 2002-03 sezonu geldi. Hatırlanacağı gibi Beşiktaş Futbol Şubesi o sezon “Jimnastik Kulübünün” kuruluşunun 100. yılını kutlamaktaydı ve şampiyonluğa çok büyük önem veriyorlardı. Ligin 15. haftasında 31 puanla lider olan Beşiktaş, 27 puanla lig beşincisi Ersun Yanal’lı Gençlerbirliği’ni İnönü’de ağırlıyorlardı. Gençlerbirliği sezona iyi başlamış ama sonradan biraz gerilemiş olsa da üst taraftan kopmamıştı. 68’de sergen skoru 1-0’a getirmiş ama 81’de youla 1-1 yapmıştı. Maçın ardından dönemin Beşiktaş Menajeri Sinan Engin soyunma odasına giden Gençlerli futbolcuların üzerine yürüyüp “Şampiyon mu olacaksınız da bu kadar asılıyorsunuz lan!” diye saldırıda bulunmuştu. Tabi konu “büyük” bir takımın “küçük” bir takıma saldırısı olunca gündemde pek yer edinemedi kaynayıp gitti…
Bu iki haberi düşününce, bir futbolsever olarak konunun neresinde duracağımı ya da nasıl bir tepki vereceğimi inanın hesaplıyamıyorum. Çünkü o kadar acıklı, o kadar saçma, o kadar “aşırı” ki… Bir takım -ki şu anda düşme potasında ve 2002-03’de gerçekten de şampiyonluğa oynadı. yani bir hedefi var…- çıkıp da şampiyonluk adayı bir takıma karşı mücadele edince, iyi futbol oynayınca, kök söktürünce satılmış, şerefsiz, aşağılık oluyor. İki olay arasında 9 yıl var ve bu 9 yılda bu söylem nedense hiç değişmemiş. Yani siz eğer şampiyonluğa oynamıyorsanız -ki 2002-03’de oynamaya çalışmıştı Gençlerbirliği- kenara çekilin de “şampiyon olmalarına izin verilen” takımlar yollarına devam etsinler… Hem siz kimsiniz de çıkıp şampiyon takımdan puan almaya, onları çelmelemeye çalışıyorsunuz?
Eğer bu ülkede gerçekten “adil” bir Futbol Federasyonu olsaydı, bu tarz durumlara anında müdahale edip bir daha yaşanmaması için çok büyük cezalar verirdi ve bu olayların sonunu getirirdi. Ama görünen o ki bu olaylardan çok memnunlar ki 9 yıldır aynı olaylara devam ediyoruz… O zaman futbolsever olark bize sadece “Çok yaşa Türk Futbolu ve yönetenleri” demek düşüyor… Aynen devam…
dip not: Üste bahsi geçen Bjk maçında Beşiktaş’ın golü öncesi olmayan bir faul vardı ve onun akabinde gol atıldı. Trabzonspor maçında ise ilk gol ofsaytten atıldı ve ikinci gole kadar da hakem onlarca kez -özellikle Burak Yılmaz’ın- “atlayışı” ile Trabzonspor’a duran toplar ve hatalı korner atışları verdi. Kısacası yüce Türk futbolunda geçen 9 yılda güçlüyü korumanın istikrarı, ısrarla korundu ve korunmaya devam ediliyor…
2002-2003 Sezonu Süper Lig 15. Hafta Maçı Beşiktaş 1-1 Gençlerbirliği: http://www.macanilari.com/01.Aralik.2002_2002-2003.Sezonu.Super.Lig.15.Hafta.Maci.Besiktas.1-1.Genclerbirligi-200220031504–.html
2010-2011 Sezonu Spor Toto Süper Lig 26. Hafta Maçı Gençlerbirliği 1-2 Trabzonspor: http://www.macanilari.com/20.Mart.2011_2010-2011.Sezonu.Spor.Toto.Super.Lig.26.Hafta.Maci.Genclerbirligi.1-2.Trabzonspor-201020112608–.html