Spoorloos (The Vanishing İz Bırakmadan)

TÜR: Gizem, Gerilim. SÜRE: 107 Dk. ÜLKE: Hollanda, Fransa. YAPIM YILI: 1988. imdb: 7,7. Tomatometer: %96…

Gizemli bir hikâye ve oldukça ilginç bir finale sahip olan Kayboluş, oldukça başarılı bir psikolojik gerilim filmi.

Konu

Saskia (Johanna ter Steege) ve sevilisi Rex (Gene Bervoets) tatil için Fransa’ya giderlerken bir benzin istasyonunda dururlar. Bu sırada Saskia esrarengiz bir şekilde kayıplara karışır. Rex uzunca bir süre onu arar ama bir sonuca ulaşamaz. Yıllar sonra esrarengiz mektuplar almaya başlar ve yeniden kız arkadaşını aramaya başlar.

Hakkında

Senaryosunu Hollandalı gazeteci ve yazar Tim Krabbé’nin, 1984 yılında yayınladığı Altın Yumurta adlı çok satan romanından kendisi ve George Sluizer tarafından uyarlanan filmin yönetmen koltuğunda da Fransız sinemacı George Sluizer oturuyor.

“Kayboluş”, aralarında “Avrupa Film Ödülü”, “Fantasporto” ve “Mystfest” in de olduğu bazı yarışma ve festivallerde tam 6 ödül kazandı.

Ivır Zıvır

Yönetmen George Sluizer’a göre yönetmen Stanley Kubrick, filmi izledikten sonra onu arayıp bunun şimdiye kadar izlediği en korkunç film olduğunu söyledi. Filmi 10 kez izleyen Kubrick filmin konu örgüsünden ve finalinden oldukça etkilenmişti. Ayrıca aktris Johanna ter Steege’in performansından o kadar etkilenmişti ki tamamlanmamış olan filmi Aryan Papers’da ona bir rol teklif bile ettiği söylendi.

Hem romanı hem de romandan uyarlanan senaryoyu yazan Tim Krabbé, hikâyeyi Fransa’da bir benzin istasyonundan otobüs yolculuğu yapan bir kadın turistin sakız aldıktan sonra ortadan kaybolması hakkında tesadüfen okuduğu bir gazete haberinden iham aldı. Polis iki gece boyunca kadından hiçbir iz bulamadan arama yapmıştı. On yıl sonra Krabbé kapsamlı bir araştırma yaptı ve kızın aslında birkaç gün sonra sağlıklı bir şekilde ortaya çıktığını öğrendi; aslında sadece yanlış otobüse binmişti. Hatta Krabbé, hikâyeye ilham kaynağı olduğu için ona teşekkür etmek için onu aradı.

Yapım, çekimler sırasında oyuncular ve ekip için yeterli paraya sahip değildi. George Sluizer’a göre, kendisine borç veren ama aynı zamanda geri ödememesi durumunda onu tehdit eden bazı yerel Fransız yeraltı dünyasından isimlere gitti. Fakat oyuncular bu hikâyeden ciddi şekilde şüphe ettiklerini de söyleyelim.

Filmin uyarlandığı kitabı yazan Krabbe, bir bisiklet yarışçısı olduğu için filmde birçok bisiklet yarışı göndermesi var. Krabbe ülkesi Hollanda’da bir satranç oyuncusu ve halen bisiklet camiasında aktif.

Frana’da yapım “L’homme qui voulait savoir” yani “Bilmek İsteyen Adam” adıyla yayınlandı.

Tarzı Alfred Hitchcock filmlerini anımsatan “Spoorloos” un tanıtım sloganlarından birinde “Hitchcock’a en büyük saygı duruşlarından biri” ibaresi kullanılmıştır.

Film Hollanda’nın “En İyi Yabancı Film” Oscar’ı için yarışmaya gönderdiği filmdi. Ancak filmde Fransızca diyalogların Felemenkçe diyaloglardan daha fazla olmasından dolayı yarışmadan diskalifiye edildi.

Yapım Johanna ter Steege’in ilk filmi.

***Filmle İlgili İçerik / Spoiler Uyarısı***

Hazırlık olarak Gene Bervoets, bir sürü kum torbasının altına gömülmüş gerçek bir tabuta kilitlendi, böylece nasıl bir şey olduğunu hissedebilecekti.

Yönetmen George Sluizer aslında Raymond Lemorne’un (Bernard-Pierre Donnadieu) polis tarafından yakalandığı alternatif bir son hazırladı. Fakat bunun daha önce olup bitenlerin etkisini azaltacağını düşündüğü için hiçbir zaman kullanılmadı veya gösterilmedi.

Bernard-Pierre Donnadieu’nun meslektaşlarıyla etkileşimde bulunmak için bazı alışılmışın dışında yöntemleri vardı. Bervoet’in öfkesinin samimi görünmesi için dövüş sahnesinden önce Gene Bervoets’le kasıtlı olarak kavga etmiş ve Johanna ter Steege’in karakterini uyuşturduğu sahnede onu o kadar sıkı tutmuştu ki kadın nefes alamıyordu ve gerçekten bir panik yaşadı.

Filmden;

– Zoltemeque’u orada görmüştüm. Zoltemeque, yurttaşlarınızdan biri. Onu tanıyor musunuz?

– Hollandalı gibi gelmiyor gerçi. Daha çok bir Meksika tanrısının adı gibi.

– Doğrusu Zoetemelk. Zoe-te-melk. Bundan daha Hollandalı olamaz.

– “Tatlı süt” demektir.

– Bay Tatlısüt ha?

– Sizin orda çok acaip soyadları var.

– Naaktgeboren, “çıplak doğan”.

– Komşumun köpeğinin adı Rex’di.

– Dodeman. Bayan Ölüadam.

– Evlilik, bazı tuhaf kombinasyonlar oluşturabiliyor.

– Friar-Towes adında bir kadın tanırdım.

– “Fry-her-toes (parmaklarını kızart)”

– Nimes telefon rehberinde Puf soyadlı bir adam var! Bay Puf!

– Evet, biz Fransızlar lisan konusunda pek yetenekli değiliz. Bize zor geliyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.