senin, benim gibi normal insanlar için en büyük zaman birimi olan yılların hızla arka(n)da biriktiğini fark ettiğin anlar… kimi zaman ya da yer yer çoğunlukla arkana dönüp baktığında, ışıksız bir gecede görünen yıldızlar gibi parıltılar gördüğün… ve en büyüğünün, en parlağının, en göz kamaştırıcısının hala o olduğuna bir kere daha şahitlik ettiğin… güzelliğine… büyüsüne yeniden kapıldığın… bir süre keyifle orada asılı kaldıktan sonra mutlu bir surat ifadesiyle tekrar önüne döndüğünde… tek ve kusursuz olanın o olduğunu görüp tüm benliğinde ona dokunduğun…. okşadığın… öpüp, kokladığın…
13:12-13:20, ev, Ankara