Esnaf


Evdeki tadilat nedeniyle yaklaşık 2,5 ay eşimin ailesinin yanında konaklayınca ister istemez bulunulan ortama ayak uyduruyorsunuz. Evde bir de babanne olunca akşamları ortak izlenecek bir şey bulmak hiç de zor olmuyor. Bu dönemde bizim ortak seyir zevkimiz, ben ve eşim için ilk kez, aşçılık yarışması olan MasterChef Türkiye oldu.

İlk bakışta yarışmacılara karşı agrefis ve fırçalayıcı tavırlarınından dolayı hoşlanmadığım şef olan Mehmet Yalçinkaya’nın tarzına izledikçe alışmaya başladım. Yokluktan gelen Yalçınkaya aslında yarışmacıların ciddiyetsizliklerine ve haftalar ilerledikçe gelişim göstermemelerine kızıyordu.

İşte tam da bu günlerde EXXEN’de Mehmet şefin Esnaf adında bir belgeselinin yayınlandığını duyup eve geçer geçmez tüketmeye başladık.

Kendisi de fakir bir aileden gelen Mehmet Yalçınkaya, 5 bölümlük dizide bir yandan köklü bir geçmişe sahip olan esnaf lokantalarıyla ilgili ilk ağızdan ilginç hikayelerini paylaşıyor, bir yandan da lokantaları tanıtıyor.

Dizide ücretsiz yemek dağıtandan, belirli bir porsiyondan fazlasını vermeyene, ahilik kültüründen, korkunç bir çocukluk ve gençlik geçiren ama bir şekilde küllerinden doğup hayatını sokakta yaşayan insanlara yemek yapmaya, yoksul öğrencileri okutmaya adamış bir esnafa ve Pazar günleri tüm kârı çalışanlara dağıtan bir başka esnafa  kadar oldukça ilginç anekdotlar yer alıyor.

Belgeselin tek negatif yanı ise neredeyse tüm Türk yapımlarında olduğu gibi ses sorunları. Gereksiz ve çok yüksek giren müzikler ve dış seslerin yüksekliğinden ötürü anlaşılamayan konuşmalar… Bu ses sorunları sanırım Türk yapımlarının imzası oldu artık.

Ama güzel içeriği bu hataya göz yummanızı sağlıyor. Ayrıca onlarca yıllık esnaf lokantalarının kayda alınmış olması bile başlı başına takdir edilmesi gereken bir iş.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.