Gemide (On Board)

gemide-aka-on-board

TÜR: Suç, Dram. SÜRE: 102 Dk. ÜLKE: Türkiye. YAPIM YILI: 1998. imdb: 8,2. rottentomatoes: Tomatometer skoru henüz yok…

Neredeyse tüm hayatlarını gemide izole olmuş bir şekilde geçiren 4 adamın hayatlarından suç dolu bir geceyi konu alan Gemide, Erkan Can’ın müthiş oyunculuğu ile oldukça başarılı bir suç dram filmi.

Konu

Bir geminin dört kişilik mürettebatında yer alan Boksör (Naci Taşdöğen), geminin demir attığı sırada Laleli’ye iner. Geri döndüğünde parasını çaldırdığını söyler. Esrarlı ve alkollü kafasıyla Kaptan (Erkan Can) ve tüm mürettebat toplanıp Laleli’ye iner ve Boksör’ün parasını çaldırdığını iddia ettiği bir grup insana saldırır, içlerinden Rumen bir hayat kadınını (Ella Manea) kaçırırlar.

Hakkında

Serdar Akar ve Önder Çakar’ın senaryosunu yazdığı Gemide’nin yönetmen koltuğunda da Serdar Akar oturuyor.

Yapım Altın Portakal’da En İyi Yönetmen, En İyi Erkek Oyuncu (Erkan Can), En İyi Kurgu ve En İyi İkinci Film, Ankara Uluslararası Film Festivali’nde, En İyi Erkek Oyuncu (Erkan Can), En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu (Haldun Boysan), Umut Vaat Eden Yönetmen ve Juri Özel Ödülünün sahibi oldu.

Ivır Zıvır

Filmde yer alan gemi, denizden, inşaatlarda kullanılmak üzere kum çıkarıyor.  Ayrıca 17 Ağustos 1999’daki depremden yaklaşık bir yıl önce yayınlanan filmde yer alan, “ya binadan, ya zinadan, o binalar yıkılacak, bu kumla yapılan binaları deniz elbet geri alacak…” sözü de oldukça enteresan. Çünkü depremde yıkılan binaların birçoğunun deniz kumuyla yapıldığı tartışmaları yapılmıştı.

Erkan Can bir röportajında kendisine filmin konusunu soran muhabire kısa ve öz olarak; “kişiye göre değişir” diyerek cevap verdi.

Filmin senaryosu Serdar Akar’ın Gemide ve Azize adlı iki öyküsünden yola çıkarılarak yazıldı.

Filmin bir bölümünde, Boksör lakabıyla adı anılan karakterin gerçek adının Muhammed Ali olduğunu ve lakabının da buradan geldiğini öğreniyoruz.

Yapım Cannes Film Festivalinin resmi bölümü olan Semaine de la Critique’e seçilen ender Türk filmlerinden birdir.

Gemide Serdar Akar’ın ilk uzun metrajlı film denemesidir.

Serdar Akar filmin hikâye ve senaryo sürecini şöyle anlattı; “Uzun yıllara dayanan bir fikir değildi. Bir tema ve birbiriyle iç içe geçen üç hikâye düşündüm. Gemide ve Laleli’de Bir Azize’yi hemen yazdım. Onları yazınca üçüncü hikâyeye gerek kalmadı, ikisi her şeyi halletti. İkisi bir araya gelince de başka bir durum oluyordu. Gemide’yi bir haftada yazdım. Senaryolaştırılması da 15-20 gün sürdü ve neredeyse birebir çekildi. Çekilen senaryodan da, çekilmeden önceki halinden de attığım çok az yer var.”

Filmin senaryosu iki tane hikayeye dayanıyor. Hikayenin yazarı Serdar Akar, Kudret Sabancı ile anlaşıp iki hikayeyi, anı anda iki film olarak çekilmesini istiyor. Bu konuda Akar’a sorulan, “Peki senaryosunu yazdığınız bir projeyi nasıl oluyor da bir başkasının çekmesini isteyebiliyorsunuz? Örneğin Laleli’de Bir Azize’nin yönetmenliğini yapmış olmayı istemez miydiniz?” sorusuna yönetmen, “Onun tarzı, üslubu, her şeyi değişik olmalıydı. O yüzden Kudret Sabancı’ya verdim. Kudret’i tanımıyordum ama Mutfakta Biri mi Var? isimli kısa filmini izlemiştim. Bu filmi bildiğim için Azize’yi onun yapmasını istedim. Bir de Gemide ile aynı anda çekilmesi gerekiyordu. Gemide’nin çekimlerini durdurup Laleli’de Bir Azize’yi de ben çekebilirdim ama dediğim gibi onun tarzının değişik olması gerekiyordu. Ve bu da Kudret’e göre bir işti” yanıtını verdi.

Akar aynı röportajında “Gemide filmini çekerken maddi problemleriniz oldu mu?” sorusuna da şu yanıtı verdi; “Olmaz mı! Aslında şöyle söylemem lazım: Maddi problem olmadı, çünkü madde yoktu! Hakikaten yoktu. Ama para yok diye de senaryoda en ufak bir değişiklik yapmadım. Düşünebiliyor musunuz, filmde bir gemi olması gerekiyor ve hiç para yok! Bir arkadaş vasıtasıyla bulduk gemiyi. Geminin sahibine önce sadece senaryo yazıyoruz dedik. Sonradan bizim bir filmimiz var, sizin geminizde çekmek istiyoruz dedik. Adam bize kaç gün lazım diye sordu. 7 gün dedik. Bu gemiyi 7 gün size kiralasam, sülaleniz gelse ödeyemez, indirim yapsam gene ödeyemez, dedi. Doğruydu. Ama çekim yapmak istediğimiz zaman bayramdı. Ve bayramda gemi limanda duracaktı, bir de tadilat işleri vardı. O zaman bayram süresince çekin, dedi. Sonra tadilat bitince sefere çıkıp, yolda da çektik. Çekimler 17 gün sürdü. Geminin içi de komple dekordur. Yine paramız yoktu ama arkadaşlarımız vardı.”

Yönetmen çekimler sırasında karşılaştığı zorlukları şöyle sıraladı; “Çok zorluk çıkmadı; tek bir şey hariç. Filmin başında bir duman var. Onu çekmek çok zor oldu. 4 gün boyunca çektik ve hiç birisi istediğimiz gibi olmadı. Film bittiğinde biz hâlâ dumanla uğraşıyorduk. Aslında gece Laleli’de çalışmak da zordu. Ortalık sarhoşlarla, it kopukla doluydu. Bir gün de elektriklerin kesilmesi bizi çok uğraştırmıştı. Camda bir sürü ışık olması gerekiyordu ve Aksaray’da elektrikler kesildi. Bekledik bekledik, gelmedi. Sonra biz oradaki elektrikçilerden küçük ampuller bulup, kendimiz bir şeyler yaptık.”

Film 17 Ağustos depreminin olduğu gece Cine 5 kanalında yayınlandı.

***Filmle İlgili İçerik / Spoiler Uyarısı***

Filmin son sahnesinde 4 kişinin deniz kenarında oturduğu ve kaptanın esrar çektikten sonra saçını düzeltip, “nerede kalmıştık?” sözü, tüm yaşananların kaptanın anlattığı bir hikâye olduğunu, hatta 4 kişinin gemilerle hiçbir alakalarının olmadığına da bir gönderme olarak yorumlanabilir.

Filmin girişinden;

Bir memleket gibidir gemi. Her şey düzenli ve kontrol altında olmalıdır. Kaidelere uyulmalıdır, kanunlara, nizamlara. Ve bende bir memleketin başbakanı gibiyim mesela. Her şey benden sorulur. Denize çıktın mıydı bu küçücük gemi bir memleket oluverir. Aslında bir başbakandan daha çok görevim var. Çünkü onun bakanları var. Adamları var falanı var filanı var. Benim yok. Bu gemide güvenlikte, eğitim de, sağlık da, eğlence de benden sorulur. Kamil de başbakanın en kıyak yardımcısı. Siz de vatandaş aynı zamanda memur gibisiniz. Bu yüzden çok disiplinli, çok kıyak, çakı gibi olmalıyız. Sürekli kendimizi ve birbirimizi kollamalıyız.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.