Metallica by Request Tour, İstanbul, İTÜ Stadyumu Konseri

13 Temmuz 2014, Metallica by Request Tour, Istanbul -06-

Şubatta yeğenim Alperen’in “amca Temmuz’da Metallica geliyormuş, gidelim mi?” soru/isteğiyle başlayan süreç, Martta biletleri almamız ve akabinde başka tanıdık kimler geliyor diye araştırma yapıp gün saymamızla devam etti.

13 Haziran 1999, Garage Remains the Same Tour, Istanbul, Ali Sami Yen Stadyumu Konseri

Teoman’ın vasıtasıyla 1998’in son günlerinde tanıştığım, oldukça sağlam bir Metallica sever olan Özgür’le ICQ’dan bol bol müzik muhabbeti yapıp, mp3 paylaştığımız günlerden bir gün, Özgür, “Metallica’ya geliyorsun değil mi?” diye sormuştu. Bileti nasıl alacağım, nerede kalacağım gibi soruların hepsinin cevabı Özgür’deydi ve heyecan dolu konser süreci başlamıştı.

Metallica - The Garage Remains The Same 1999, 13 June 1999, Istanbul - Ticket

12 Haziran sabahı Beşiktaş’ta servisten inmiş ve İstanbul’a ikinci kez ayaklarımı basmıştım. Sabahın erken saatlerinde in cin top oynarken Ortaköy’e doğru yaptığım yürüyüşten pek zevk almıştım. Her şey çok güzel görünüyordu. O gün bol bol Metallica muhabbeti yapıp, laklak edip, bir yerlere gitmiştik. Akşamüstü de saha içi biletlerimiz gelmişti.

Konser sabahı Metallica’nın sahne almasına uzunca saatler olmasına rağmen Ali Sami Yen’in önünde devasa kuyruklar olduğuna dair bilgiler öğreniyorduk. Benim bastırılamaz heyecanıma rağmen Özgür ve Teoman oldukça cool görünüyorlardı. Muhtemelen saat 17-18 civarlarında Ali Sami Yen’in protokol girişinde, organizasyonda görev alan Özgür’ün kız arkadaşından haber bekliyorduk. Derken 3 kişi geldi, görevli kartlarını bize teslim ettiler ve biz de onlarla hiç arama falan yapılmadan güzel bir görüş açısına sahip tribündeki yerimizi aldık.

Tarkan’ın Hepsi Senin Mi’ye rock coverı yaparak adını duyuran Megalomaniax’ın sahneye dansöz çıkartması ve saha içinden pet şişeler yağması, Kurban’ın solistinin fermuarını indirmesi ya da indirme teşebbüsü ve Amerikalı Heavy Metal grubu Monster Magnet’in oldukça hızlı ve sağlam riflere sahip performansını izledikten sonra Metallica, alışıldığı üzere Ennio Moriconne’nin İyi, Kötü, Çirkin’in unutulmaz şarkılardan biri olan Ectasy of Gold ile sahneye çıktı. Hiç ara vermeden, So What, Last Caress ve Master of Puppets’i çaldı! İnanılmazdı.

Konser sırasında sürekli Metallica’nın sahnede olmasına inanamıyordum! Garipti ve çok güzeldi. Şimdi düşününce Jason’ın da sahnede yer alması ve ilk olarak onun, “Merhaba İstanbuuuul!” diye bağırması milleti kendinden geçirmeye yetmişti.

Teknoloji sağ olsun, bu yazıyı yazarken birisinin o konserden videolar paylaştığını gördüm ve izlerken bir kere daha o günlere gittim. Buyurun;

Part I

Part II

Part III

Part IV

Part V

Part VI

İlgilisine konserin setlisti şöyledi: So What, Last Caress, Master of Puppets, Of Wolf and Man, The Thing That Should Not Be, Fuel, The Memory Remains, Bleeding Me, Bass/Guitar Solos, The Four Horsemen, For Whom the Bell Tolls, King Nothing, Wherever I May Roam, One, Fight Fire With Fire, Nothing Else Matters, Sad But True, Creeping Death, Die, Die My Darling, Enter Sandman, Battery.

12 Temmuz 2014, Cumartesi

3. kez İstanbul’a gelen Alpiyle İstanbul’a indiğimizde ilk iş Fahriye’nin evine gidip çantaları bırakmak oldu. Kısa bir süre dinlendikten sonra, sporda fazla yüklenmeden ötürü, birkaç gündür yaşadığım bel ağrısına rağmen, “gelmişken dolaşmak gerekir” diyerek önce İstiklal’e gittik.

12 Temmuz 2014, Ayia Triada Rum Ortodoks Kilisesi, Istanbul

Yıllardır gelmeme ve İstiklal’e doğru yüzümü her döndürdüğümde görmeme rağmen ilk kez, cadde girişinden ulaşıldığını öğrendiğim 1880’de inşa edilen Ayia Triada Rum Ortodoks Kilisesi’ne gittik. Görevlinin “17’den sonra içeri girebilirsiniz” sözleriyle bahçesinde biraz dolaşıp Kızılkayalar’da ıslak hamburger yedik ve gezimize devam ettik.

İkinci durağımız, Yeni Çarşı’daki Gon Çizgi Roman Kitapevi idi. Biraz bakınıp bir tane de çizgi roman satın alıp gezimize devam ettik. Aslında Alpi’yi gezdirme bahanesiyle daha önce gittiğim ve sevdiğim yerleri dolaşıyorduk. 🙂

12 Temmuz 2014, St. Antoine Katolik Kilisesi, Istanbul

Üçüncü durağımız ilk kez 1997’de, bir akşamüstü geldiğim ve hem havadan, hem de çocukluğumdaki korku filmlerindeki kilise görüntülerinden ötürü tırstığım St. Antoine Katolik Kilisesi’ydi.

12 Temmuz 2014, Hz. Isa, St. Antoine Katolik Kilisesi, Istanbul

İstanbul’un en büyük ve cemaati en geniş Katolik Kilisesi olan ve 1906’da İstanbul doğumlu İtalyan Mimar Giulio Mongeri tarafından İtalyan Neogotik üslubunda, betonarme olarak inşa edilen (tr.wikipedia) kilisenin önünde duran ve Hz. İsa’nın çarmıha gerilmesinin resmedildiği, ince ve boyutlu heykel çok yaratıcı ve estetikti. Uzunca süre inceledim.

Kilisenin tavanındaki mavi tonunu ise ayrıca çok güzel buldum.

Farklı dillerde yayınlanmış Robinson Crusoe kitaplarının sergilendiği Beyoğlu Salt’ta bir süre dolaşıp ardından da Nizam Pide’nin manda sütünden yapılan sütlacını, fındıklı tercihi ile hüplettikten sonra minibüsle Beşiktaş’a geçip oradan da yürüyerek Ortaköy’e doğru adımlamaya başladık. Aklıma 99 konseri gelmişti.

12 Temmuz 2014, Ortakoy, Istanbul -01-

Mehmet Ali Cetinkaya - 13 Temmuz 2014, Ortakoy, Istanbul

12 Temmuz 2014, Ortakoy, Istanbul -03-

12 Temmuz 2014, Ortakoy, Istanbul -02-

12 Temmuz 2014, Buyuk Mecidiye, Ortakoy Cami, Istanbul -01-

İstanbul’da en çok sevdiğim yerlerden biri olan Ortaköy’de biraz turlayıp bir hatıra magneti aldıktan sonra hayatımda gördüğüm en havadar, en ferah ve en güzel camii olan Ortaköy Camii’nin (Büyük Mecidiye) içine girdik.

12 Temmuz 2014, Buyuk Mecidiye, Ortakoy Cami, Istanbul -03-

Camiye ikinci kez adımımı atıyordum. Neredeyse tamamı camlarla kaplı, aydınlık, boğaz manzaralı, nefis süslemeler ve mimariye sahip cami inanılmazdı doğrusu. İçini hayal meyal hatırladığım Ortaköy caminin aklımda neden bu kadar yer ettiğini bir kere daha anlamıştım.

12 Temmuz 2014, Buyuk Mecidiye, Ortakoy Cami, Istanbul -04-

Tavandaki motifler çok güzeldi. Ama motiflerin kenarlarında bulunan sütun arasında gökyüzü görüntüsü bana özellikle farklı ve değişik geldi.

12 Temmuz 2014, Buyuk Mecidiye, Ortakoy Cami, Istanbul -05-

1853’de mimar bir aileden gelen Kayseri Ermeni’si Nigoğos Balyan tarafından, Boğazın tüm ışıkları içeriye düşsün düşüncesiyle, bol ve uzun camlı olarak inşa edilen cami son derece estetikti. Eve döndükten sonra Balyan ailesinin, aralarında Dolmabahçe Sarayı, Dolmabahçe Cami, Büyük Mecidiye Cami ve Beylerbeyi Sarayı’nın da bulunduğu ve ayrıca birçok kilise ve köşke de imzalarını attığını öğrenecektik.

12 Temmuz 2014, Besiktas, Istanbul

Gezinin son noktası Beşiktaş’ta Fahriye’yle buluşmaktı. Hasret giderip muhabbet ettikten sonra evin yolunu tuttuk.

13 Temmuz 2014, Metallica by Request Tour, İstanbul, İTÜ Stadyumu Konseri

Metallica by Request - 13 July 2013, Istanbul - Ticket

Saat 16:30’da konser ekibi olarak Alpi ve Fahriye ile birlikte, Hakan ve eşi Özlemle buluşmak üzere 4. Levent’e gittik. Üzerimde 2012’de Hakanla birlikte Viyana’da izlediğimiz Rancid’in tişörtü vardı. Hakan’ın da o gün aldığı tişörtü giymesini beklesem de yanılmıştım. Bir süre sonra Özlem’in çocukluk arkadaşı ve eşi de aramıza katıldı.

Bol bol laklak ettikten sonra 19’da metroya binip İTÜ Ayazağa kampüsüne ulaştık. Ana turnikeden kampüse giriş yaptığımızda Hakanların geride kaldıklarını görüp bir süre bekledik ama gelmiyorlardı. Yanlarına gittiğimde Hakan’ın cüzdanın çalındığını öğrendim. Sinir bozucu bir durumdu. Etraftakilerin verdiği “sabahtan beri bu kaç oldu!” tepkileri de iyice can sıkıcıydı. Demek ki aynı ekip sabahtan beri hırsızlık yapıyordu ama bir polis bile gelmemişti!

13 Temmuz 2014, Metallica by Request Tour, Istanbul -01-

Kredi kartlarının iptal edilmesi safsatasından sonra stadyuma doğru yürümeye başladık. Bilet kontrolünden geçtikten sonra, yukarıdan stadyumu gördüğümüzde yılların metal grubu Pentagram sahne alıyordu.

13 Temmuz 2014, Metallica by Request Tour, Istanbul -02-

Her yer simsiyah tişört ve kıyafetlere bürünmüş insan kaynıyordu. Sahneye doğru yaklaşabildiğimiz kadar yaklaşıp, durmaya karar verdiğimizde sahnedeki ekranlarda son 3 şarkı için oylama anonsu yapılıyordu.

Mehmet Ali Cetinkaya - 13 Temmuz 2014, Metallica by Request Tour, Istanbul -02-

Mehmet Ali Cetinkaya - 13 Temmuz 2014, Metallica by Request Tour, Istanbul -01-

Metallica, by Request Tour kapsamında, bilet alan seyircilerin seçtiği şarkılardan oluşan bir setlist çalıyordu. İşte bu listeye girmeyi başaramayan son 3 şarkıdan biri, konser alanında oylama ile seçilecekti.

13 Temmuz 2014, Metallica by Request Tour, Istanbul -03-

Konser Master of Puppets ile başladı. Creeping Death ile devam etti. Alperen’in heyecanı görülmeye değerdi. İlla uzun boylu biri önümüze geçtiği için sahneyi tam görememek ve zaman ilerledikçe şiddetini arttıran bel ağrısı dışında her şey pek güzel seyrediyordu.

13 Temmuz 2014, Metallica by Request Tour, Istanbul -04-

Ses sistemi konusunda bazen vokal sesinin çok derinlerden gelmesi ve özellikle bas sololarda sesin patlaması sıkıntılıydı. Bir gün sonra yılların Metal konser izleyicisi Kerem abi, “ben öyle bir şey hissetmedim” dedi, “ama bizim arkadaşlar da öyle söylediler” diye ekledi.

13 Temmuz 2014, Metallica by Request Tour, Istanbul -05-

Konser sırasında iki seyirci sahneye çağırıldı. James, adını, nereden geldiğini ve konserin nasıl gittiğini sordu ardından da Türkçe olarak sıradaki şarkıyı anons etmesini istedi. Enteresandı.

Işıklar ve dev ekranlara yansıtılan görüntüleri seçen reji gayet iyi iş çıkarttı.

Turne kapsamında sadece Türkiye’de çalınan Turn the Page’den sonra James’in “bu şarkıyı seçtiğiniz için teşekkür ederim” demesi, konser öncesinde Hakan’ın şarkıyı sevmediği için sürekli laf etmesine bir malzeme daha verdi. James diğer şarkıları çalarken yaşı gereği yorulduğu için Turn the Page’de nefeslenmiş ve bu yüzden teşekkür etmiş falan falan…

13 Temmuz 2014, Metallica by Request Tour, Istanbul -07-

Turne kapsamındaki her konserde çaldıkları yeni albümden Lord of Summer’a etrafımdakilerden sadece 2 kişi eşlik ediyordu. Biri de Alperen’di. Diğerleri ise genelde etrafa bakınıyorlardı. Son albümlerindeki çoğu şarkı gibi uzun ve zorlama olduğunu hissettim ama Alpi aynı düşüncede değildi.

Konserin sonuna doğru seyirci birkaç kez Whiskey in the Jar’ın çalınması için tempo tuttu ama grup üyeleri aldırış etmediler. Tıpkı aynı şarkının çok popüler olduğu 99 Haziran’ın da seyircinin defalarca tempo tutmasına rağmen duymazlıktan geldikleri gibi.

Konserde en beğendiğim performans, Enter Sandman, Wherever I May Roam ve Battery’di. Konser öncesi sürpriz olsun diye setliste bakmadığım için, en çok Orion ve Turn the Page’in çalınmasına şaşırdım.

Konser 23:30’da sona erdikten sonra çıkışa doğru ilerlerken dev bir ekranda Almanya ile Arjantin arasında oynanan Dünya Kupası finali yayınlanmaya başlandı. Önce bir süre izleyelim desek de yolumuz uzun diyerek devam etmeye karar verdik.

30 bin kişinin bulunduğu konser alanından çıkarken bayağı zorlandık. Her yer insan kaynıyordu. Belimin ağrısı da ayağıma vurmaya başlamıştı. Asıl sürpriz ise Hakan’ın, “yukarıda hiçbir taşıt bulamayacağız” demesiydi. Gerçekten de öyleydi. Metroda izdiham vardı, dolmuşların hepsi doluydu ve taksiler tek tek konuşup en sevdiği güzergâha giden yolcuları seçiyorlardı.

Bize de yürümek düşmüştü. Hakanlar karşıya geçecekleri için işleri daha zordu. Bizim ise 4.3km’lik bir yolumuz vardı. Ama bel ağrısı gerçekten çekilmez durumdaydı. Bu yüzden önce bir yerlerde oturup laklak edelim desek de, bir türlü oturacak bir yer bulamadık. Her yer kapalıydı!

Mecbur adımlamaya başladık. Yaklaşık bir kilometre kadar yürüdükten sonra bir dolmuşa binip Sanayi’ye kadar gittik. Geriye 2.2 km kalmıştı. Navigasyonu açıp ara ara dinlenerek yola devam ettik. Hiç görmediğimiz sokak aralarından ilerleyip eve vardığımızda saat 01:43 idi.

Konserden bir gün sonra (ama yanlış ama doğru) 99’daki seyircinin daha istekli, daha heyecanlı ve Metallica’ya daha aç olduklarını düşündüm.

Bel ağrısına, Hakan’ın cüzdanın çalınmasına ve konser sonrası çektiğimiz ulaşım sıkıntısına rağmen 2. Metallica konserim güzel bir konser olarak aklımda yer edeceğe benziyor. Ama aynı aklım, insanın kurulmuş bir makine gibi sürekli eskiyi özlemesi gibi ilk konserin daha iyi olduğunu da not düşeceğini söylüyor. Gerçi yukarıdaki 99’dan videoları izleyince haklı olduğunu da düşünmüyor değilim.

İlgilisine konserin setlisti şöyle idi: Master of Puppets, Creeping Death, Welcome Home (Sanitarium), The Memory Remains, The Unforgiven, Lords of Summer, …And Justice for All, Sad But True, Fade to Black, Orion, One, For Whom the Bell Tolls, Wherever I May Roam, Nothing Else Matters, Enter Sandman, Turn the Page, Battery (Vote of the Day), Seek & Destroy

(Muhtemelen Kaldırılacaktır Ama) Konserin Tamamı:

One

Enter Sandman

For Whom the Bell Tolls

Battery

Nothing Else Matters

Unforgiven

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.