18 Aralık 2012 Salı akşamı “Döğüşenler de Var Bu Havalarda: 1970-1982 Düşüş Yılları” belgesel çekiminin dördüncüsü için Maltepe’deki eski Gençlerbirliği kulüp binasında yer alan eski Gençlerbirlikli Futbolcular Derneğindeydik. Hem çekimler, hem de dernek sayesinde, 2005’de gencler.org için başladığım, 1959’dan bugüne Gençlerbirliği maçlarının künye ve futbolcu bilgilerini toplama işi sırasında isimlerini öğrendiğim futbolcularla tanışmak inanılmaz güzel bir duygu. Onlarla sohbet etmek, o günleri dinlemek ise gerçekten eşsiz bir his.
Gazete kupürlerinden toplamaya başladığım, ardından eski futbolcularımızdan kaptan “Kartal” Cemalettin Sakallıoğlu’nun desteği ile birçoğunun soyadını ya da lakabını öğrendiğim 70’lerdeki futbolcu isimlerinin, ete kemiğe bürünmesi çok ilginç oluyor. Bu tanışmalar sırasında kendime bir de iş edindim. Yeni bir futbolcunun adını öğrenir öğrenmez soyadını anımsamaya çalışıyor ve onunla paylaşıyorum. Tuttuğu zaman şaşkınlığını yüzünden okumak çok güzel oluyor. Ama hatırlayamıyorsam ya da tutturamıyorsam soyadını hemen not ediyorum ve eve geçince gencler.org’da futbolcunun soyadını tamamlıyorum. Böylece arşiv daha da düzenli bir hal alıyor.
4. çekimden önce Zapo Asım ve Kartal Cemalettin ile muhabbet ederken konu hatırlamadığım bir şekilde 1976-77 sezonunda forma giyen Cevat’a geldi. Hemen nete girip baktım ve eksikliği görüp, “soyadı ne abi Cevat’ın?” diye sordum. “Bizim Çufçuf Cevat ya!” dediler. “Lakabı Çufçuf ama soyadı ne abi?” diye bir kere daha sorduğumda, bir süre düşündüler ve ardından hatırlamadıklarını söylediler. Hatta Asım abi telefon rehberine baktı, orada da Cevat Çufçuf yazıyordu! Gülüştük. Hemen lakabı not ettim. Konu lakaplardan açılmıştı ve bol bol enteresan lakaplardan konuştuk. Çok eğlenceli idi.
Yeni tanıştığım futbolculardan biri, 1974-77 yılları arasında 3 sezon Kırmızı-Siyahlı formayı giyen Gürbüz abi idi. Soyadının Doğan olduğunu öğrendim. Bana futbolu 26 yaşında bıraktığını söyledi. “Çok gençmişsin abi, niye?” dedim. “Parasızlıktan!” dedi hüzünlenerek. Anlatması için bir süre bekledim. “Ben 3 yıl Gençlerbirliği formasını taşıdım. Ama o dönemi biliyorsunuz. Para yok, pul yok. Sırf futbol aşkı için harçlıkla devam ediyorduk. Çok söz verildi ama tutulmadı. Para alamadık, iş bulamadık. Bu arada evlendim, çocuğum oldu. Eve ekmek parası götüremediğim günler oldu. Ben de 26 yaşında bıraktım. Ne yapayım?” diye devam etti. “Abi, biz de bunları anlatmak için belgeseli yapmak istiyoruz” dedim.
Çekime kısa bir süre kala da Bey Yapım’ın sahibi Sait Bey Polat ile muhabbet fırsatım oldu. 1980-81’de sadece bir devre ve birkaç maç Gençlerbirliği formasını giydiğini söyledi. Hemen siteden baktım soyadını bulamamıştım. “Sait Bey Polat benim adım ama o zamanlar Sait Polat olarak bilinirdi. Sen öyle not et” dedi. Öyle not ettim…
Yönetmen Kutay Yeşilöz ve Erdem Ceydilek ile birlikte, 1970’lerin başkanı ve o gün futbolcuların “o olmasa bugün Gençlerbirliği diye bir kulüp olmayacaktı” dedikleri “Baba” Hasan Şengel ve yaklaşık 15 futbolcunun katılımı ile belgeselin 4. çekimini (ilk 3: Hasan Şengel, Rafael “Rıfat” Demircan, “Kartal” Cemalettin Sakallıoğlu) gerçekleştirdik. Onlar “o günleri” konuştu, Kutay ve Erdem çekim yaptı ben de dinledim. Kahkahalar atıldı, duygusal anlar yaşandı. Oldukça keyifli bir gündü…
4. Çekimden: http://genclerbirligibelgeseli.wordpress.com/2012/12/18/cekim-gunlukleri-4/
Fragman