2003’ün Ağustos ayında Hakan Gözkan ile birlikte kulübe gitmiştik. Sezon arası olduğundan sakindi ortalık. İki ya da üç tane siyahi futbolcu antrenman yapıyordu. Muhtemelen denenmek için gelmişlerdi. Hakanla bir yandan muhabbet edip bir yandan da futbolcuları izlemiştik. Formalara bakmak için mağazaya girdiğimizde karşımıza Tanıl Bora’nın kaleme aldığı “Ankara Rüzgarı: Gençlerbirliği Tarihi” kitabını görmüştük. Fiyatı 20 milyon TL idi. Biraz bakınmıştım ama “sonra alırım” diye yerine bırakmıştım. Hakan, “Alsana abicim görmüşken. Bir daha fırsat olur-olmaz!” demişti. Bu sözün üzerine kitabı satın almıştım.
Sürükleyici bir roman okur gibi çok kısa sürede kitabı hatmetmiştim. Hem üslubunun güzelliği hem de kurgusundaki inceliklerle bir tarih kitabı değil de akıcı bir hikaye gibiydi. Birkaç ay sonra kuzenimle evde otururken bir Gençlerbirliği taraftar sitesi yapma planlarına başlamıştık. Taraftara yönelik olacaktı ama bir yandan da hiç olmayan şeyler de içermeliydi ki albenisi olsun. İlk önce aklımıza üyelik gerektirmeyen forum bölümü gelmişti. Sonraları da Ankara Rüzgarı’ndaki “eski” maç anılarının etkisiyle bir istatistik bölümünün de oluşmasına karar vermiştik. Çünkü bu kulübe hizmet eden yüzlerce futbolcu, onlarca teknik direktörler ya da başkan vardı. Ve bulabildiğimiz kadarının adlarını sitemizde zikretmemiz boynumuzun borcu idi…
gencler.org‘daki istatistik çalışmalarının ilk temelini Ankara Rüzgarı attı. gencler.org’a her baktığımda hemen aklıma Ankara Rüzgarı kitabı, akabinde de Hakan’ın “al abicim görmüşken” sözü gelir.
Köklerin sürekli kesildiği, yaşamasına izin verilmediği ve sadece üç takımın (bazıları sanal) köklerine önem verildiği ve sürekli önümüze sunulduğu ” köksüz ve albenisiz” futbol kültürümüzde, Ankara Rüzgarı gibi “diğerlerini” anlatan kitapların önemi çok büyük. Tanıl Bora, İletişim Yayınları’nda “diğer” takımların köklerine sahip çıkan kitapların oluşmasına ve yayınlanmasına yıllardır ön ayak oluyor. Geçenlerde “Futbol Kitapları” serisinin 26. kitabı olan Sevecen Tunç imzalı “Trabzon’da Futbolun Toplumsal Tarihi: Mektepliler, Münevverler, Meraklılar” raflardaki yerini aldı…
Bize her platformdan sürekli olarak “gözümüze sokarcasına” yapılan üç takım suflelerini bir kenara bırakıp, biraz da diğer takımların gözünden “futbolu” görmek için… Futbola biraz kök, biraz albeni ve biraz da farklı bir bakış açısı katmak için ve aslında “futbolu sevmek için” bu tarz çalışmalara sahip çıkmak gerek…
Kalemine sağlık öncelikle. Diğer yandan İletişim Yayınlarından çıkan Bursaspor, Samsunspor, Eskişehirspor kitaplarını da okumak lazım. Tanıl Bora bu işi en iyi yapanlardan zaten..
Yorum için çok teşekkürler.
Ben seriden çıkan son iki kitabı (Bursapor ve son Trabzonspor öncesini anlatan) edindim ama daha okuyamadım. Diğerlerinin tamamını okudum. İçlerinde gerçekten çok güzel ve farklı anılar, hikayeler var. Sonuçta en başta farklı bir şehri, farklı bir futbol kültürünü kaleme alıyorlar. Zaten o yüzden güzeller ve paylaşılarak yaşatılmalılar.
Hem bu tarz bilgiler, anılar paylaşıldıkça aslında uzun vadede Türkiye’deki futbola ne kadar büyük katkı sağlayacağını göreceğiz…
Bu yayınların doğrudan bir maçla ilgili olan bölümleri kaynak vererek macanilari.com’a girdik. Elimizden geldiğince kitaba ulaşamayanlara bir şekilde “diğerlerinin” anıları, hikayeleri de ulaşsın diye…
Biz Gençlerbirliği taraftarı olarak bu kitabı bulamıyoruz. Kulüp yöneticileri her zamanki gibi kendi tarih kitabına bile sahip çıkmıyor…