Paul Thomas Anderson’ın karmaşık temaları görsel anlatım yoluyla işleyebilme yeteneği, Radiohead’den Jonny Greenwood’un filmin atmosferine huzursuzluk ve yoğunluk katan müzikleri ve Daniel Day-Lewis’in sinema tarihinin en iyi oyunculuk performansıyla Daniel Plainview’in çalışkan bir madenciden ahlaken çürümüş bir iş adamına dönüşen karakter yolculuğunu konu alan Kan Dökülecek, oldukça başarılı bir epik dönem psikolojik drama filmi.
Daniel Day-Lewis’un performansı karşısında saygıyla eğilmek dışında yapılabilecek hiçbir şey yok.
Konu
1898 yılında ıssız bir yerde gümüş madeni arayan Daniel Plainview (Daniel Day-Lewis), düşerek ayağını kırmasına rağmen hırslı arayışına son vermez. Aradan geçen 4 yıl sonra, gümüş madeni arayıcılığını bırakıp bir petrolcü olmuştur artık. Çölde az sayıda çalışanı ile birlikte petrol arayan Daniel, 1911’de artık petrolcü olarak isim yapmıştır ve bundan böyle petrol olduğundan şüphelendiği toprakları aramakta ve bu bölgeleri toprak sahiplerinden değerinin altında satın almaktadır.
Hakkında
Upton Sinclair’in 1927 tarihli “Oil!” (Petrol!) romanından esinlenerek Paul Thomas Anderson’in senaryosunu yazdığı Kan Dökülecek’in yönetmen koltuğunda da Paul Thomas Anderson oturuyor.
Filmde gösterdiği etkileyici performansla Daniel Day-Lewi, Oscar, BAFTA, Altın Küre, Screen Actors Guild, NYFCC ve IFTA En İyi Erkek Oyuncu ödüllerini kazandı.
Yapım imdb’nin En İyi 250 Film listesinde yer alıyor.
25 milyon dolar bütçesi olan yapım 76 milyon dolar gişe hasılatı elde etti.
Ivır Zıvır
Dillon Freasier (Sir Daniel Day-Lewis’in oğlunu canlandırıyor) aslında bir oyuncu değildi; filmin Batı Teksas’taki çekim yeri yakınlarında bir ilkokul öğrencisiydi. Paul Thomas Anderson, “Fresh Air with Terry Gross” adlı radyo programında Dillon’un annesinin oğluna izin vermek için Day-Lewis’i araştırmaya karar verdiğini ve New York Çeteleri filminde oyuncunun canlandırdığı “Kasap” lakaplı, cinayetler işleyen çete liderini izledikten sonra oldukça telaşa kapıldığını, bunun üzerine de filmin oyuncu departmanının aceleyle Day-Lewis’in medeni ve nazik bir adamı canlandırdığı Masumiyet Yaşı (The Age of Innocence) filminin bir kopyasını gönderdiğini anlattı.
Paul Dano, Terry Gross’a verdiği bir röportajda, başlangıçta Eli’nin kardeşi Paul Sunday rolü için seçildiğini ve çok daha küçük bir rolü olduğunu söyledi. Başka bir oyuncu ise Eli rolü için seçilmişti. Ancak Dano, Paul Sunday olarak tek sahnesini çekmeye başladığında, Paul Thomas Anderson Eli’yi oynayan oyuncuyu değiştirmeye karar verdi. Anderson, Dano’dan hem Paul Sunday’yi hem de Eli Sunday’yi (çok daha büyük bir rol) oynamasını istedi ve bu nedenle filmde kardeşlerin tek yumurta ikizi olarak tasvir edilmesine karar verildi. Anderson, Dano’ya perşembe günü Eli rolünü oynamasını teklif etti ve çekimler dört gün sonra, pazartesi günü başladı. Buna karşılık, Sir Daniel Day-Lewis, Daniel Plainview rolüne hazırlanmak için bir yıl gibi bir süreye sahipti.
Teksas, Marfa’da çekimler sırasında, İhtiyarlara Yer Yok (No Country For Old Man) filmi, komşu film prodüksiyonu olarak oradaydı. Bir gün, Paul Thomas Anderson ve ekibi, petrol kuyusunun yangın sahnesi için piroteknik efektleri test ettiler ve bu, büyük bir duman bulutuna neden oldu. Bu duman, Joel Coen ve Ethan Coen’in çekim yapmakta olduğu sahneyi etkileyerek, onların çekimlerini ertesi güne kadar ertelemelerine sebep oldu. Sonuç olarak, her iki film de bir buçuk yıl sonra Akademi Ödülleri’nde en güçlü adaylar arasında yer aldı.
Paul Thomas Anderson, Entertainment Weekly dergisine yaptığı açıklamada, filmde kullanılan sahte petrolün “McDonald’s’taki çikolatalı milkshakelere koydukları madde” olduğunu söyledi.
Daniel Plainview karakteri, gerçek hayatta 20. yüzyılın başlarında Kaliforniya’da yaşayan bir petrol zengini olan Edward L. Doheny ile bazı benzerlikler taşır. Her ikisi de Fond du Lac, Wisconsin’den gelmiş; her ikisi de Kansas’ta Jeolojik Araştırma Bürosu’nda çalışmış; her ikisi de petrol işine girmeden önce madencilik yapmayı denemiş ve her ikisi de “H. B. Ailman” adında bir başka araştırmacıyla çalışmıştır. Plainview-Doheny arasındaki diğer bağlantılar arasında, Kan Dökülecek filmindeki bowling salonu sahnesinin, Doheny’nin tek oğluna hediye olarak yaptırdığı Kaliforniya’daki Greystone Manor’da çekilmiş olması bulunur. Ayrıca, Plainview’in ünlü “milk-shake konuşması” da, Doheny’nin bir siyasi yetkiliyi rüşvet vermekle suçlandığı Teapot Dome Skandalı ile ilgili kongre oturumlarının transkriptlerine dayanmaktadır.
Sir Daniel Day-Lewis, Paul Thomas Anderson’ın önceki filmi Aşk Sarhoşu’nun (Punch-Drunk Love) hayranı olduğu için Daniel Plainview rolünü kabul etti. Yapımcı JoAnne Sellar’a göre, Day-Lewis rolü reddetseydi film hiç yapılmayabilirdi bile.
Sir Daniel Day-Lewis, Little Boston vatandaşlarına okul inşa etmek, kasabaya ekmek getirmek vb. konularda verdiği konuşmayı doğaçlama yaptı. Paul Thomas Anderson bunun hakkında, “Çok lezzetliydi. Plainview’un bir tepside sunulması gibiydi” dedi.
Paul Thomas Anderson ve arkadaşları her Çarşamba akşamı filmin kurgusu sırasında Daniel Plainview’un kafa yapısını hissetmek için akşam yemeğinde sadece biftek ve votka yerlerdi.
Paul Thomas Anderson, filmin doruk noktasında kullanılan ve Greystone Malikanesi’nde bulunan restore edilmiş bowling salonunu tamamen beyaza boyamayı planlamıştı. Bu, biraz Kubrick simetrisi ve tehditkar bir hava katmak amacıyla biraz da Otomatik Portakal (Clockwork Orange) filmine bir gönderme olacaktı. Ancak, bowling salonunun çekimlerden sonra başkasına devredilmesine karar verildiğinde, bu fikrinden vazgeçerek salonu orijinal haliyle bırakmaya karar verdi.
Senaryo, Upton Sinclair’in romanına dayanmakla birlikte, Paul Thomas Anderson, malzemenin büyük bir kısmı için yalnızca romanın ilk yüz elli sayfasını kullandı. Geri kalan kısımlar ise tamamen Anderson’un yaratıcılığına dayandı. Romanın orijinal zaman dilimi 1920’lerde geçerken, film için bu zaman dilimi Kaliforniya’daki petrol patlamasının başlangıcına taşındı.
Jonny Greenwood’un bu film için yaptığı müzik çok iyi karşılanmış olsa da, “Popcorn Superhet Receiver” ve “Bodysong” adlı önceki bestelerinin yanı sıra Arvo Pärt ve Johannes Brahms tarafından bestelenen bazı parçaları da içerdiği için En İyi Özgün Müzik Akademi Ödülü’ne aday gösterilemedi.
***Filmle İlgili İçerik / Spoiler Uyarısı***
Yapımın sonlarına doğru yetişkin H.W. Plainview’i oynayan Russell Harvard gerçekten de sağır.
Sir Daniel Day-Lewis, filmde neredeyse her sahnede yer alıyor; sadece iki küçük istisna dışında: Eli Sunday’nin (hala çamurla kaplı haldeyken) babasını azarladığı sahnede ve H.W. ile Mary Sunday’nin evliliklerine kadar geçen kısa montajda yer almıyor.
Filmin sonu en başlarda Plainview’un Eli’yi bowling pimi yerine bir bardakla ölümüne dövmesi ve ardından bedenini yerdeki bowling pimlerine fırlatması şeklindeydi fakat çekimlerde değiştirildi.
Paul Dano 2007 yılında yaptığı bir röportajda, Plainview’un Eli tarafından vaftiz edildiği ve Eli’nin ona birkaç kez tokat attığı sahnenin, Plainview’un Eli’yi gömmekle tehdit ettiği ve ona tokat attığı sahnenin ertesi günü çekildiğini söyledi.