Okul Tıraşı (Brother’s Keeper)

TÜR: Drama, Gizem, Gerilim. SÜRE: 85 Dk. ÜLKE: Türkiye. YAPIM YILI: 2021. imdb: 7.3. Tomatometer: %100…

Şehir dışındaki yatılı bir okulda yaşananları konu edinen Okul Tıraşı, konusu ve gizemli anlatımıyla oldukça başarılı bir drama filmi.

Filmin tek eksiği ise, maalesef tüm Türk filmlerinde olduğu Okul Tıraşı’nda da ses sorunlarının olması. Özellikle kısık sesle ya da dış seslerin yoğun olduğu yerlerde konuşulanları anlamak izleyiciler için gerçekten işkenceye dönüyor.

Konu

Şehir dışındaki bir yatılı okulda okuyan Yusuf (Samet Yıldız) bir anda rahatsızlanan arkadaşı Memo’yu (Nurullah Alaca) hastaneye götürme talebi okul yönetimi tarafından zamanında kabul görmez. İşin ciddiyeti anlaşıldığında ise yoğun kar yağışıyla yolların kapanmasıyla birlikte işler iyice zorlaşmaya başlar.

Hakkında

Gülistan Acet ve Ferit Karahan’ın senaryosunu yazdığı Okul Tıraşı’nın yönetmen koltuğunda da Ferit Karahan oturuyor.

Yapım 2021 Altın Portakal’da En İyi Film, Senaryo ve En İyi Kurgu dallarında ödül kazandı. Ayrıca Ankara Film Festivali’nde de En İyi Kurgu ödülünün sahibi oldu.

Ivır Zıvır

Okul Tıraşı, dünya prömiyerini Berlin Film Festivali’nin Panorama kısmında yaptı.

Yönetmen Ferit Karahan Sinan Yusufoğlu ile yaptığı röportajda kendisinin de yatılı okulda okuduğunu söyleyip şunları anlattı, “İlkokulu ben köyde okudum. Ev, ahır, okul, sokak hepsi iç içeydi. İlkokulda çocuk olduğun için her şeyi farklı görüyorsun ve algılıyorsun. Ortaokula başlayacağım zaman yatılı bölge okulunu (YİBO) kazandım. Abim beni okula götürdüğü zaman bütün yol boyunca aslında Japon tapınaklarına benzer bir mimarinin beni beklediğini ve samuray kostümleri giyip karate öğreneceğimizi düşünüyordum; fakat betonarme bir yapı karşıma çıktığı zaman büyük hayal kırıklığı yaşamıştım. 11 yaşındaki bir çocuktan bahsediyoruz. Yatılı okulda altı yıl okudum ve benim için zor bir deneyimdi. Daha doğa ile iç içe olan bizim gibi çocukların bir yere kapatılıp, şehre gitmeyip, toprağa dokunmayıp, hayvanlardan, aileden uzaklaştırılıp bir kamp gibi ortamda eğitilmeleri, kendi kimliklerinden arınmaları, asimile olmaları feci kötü bir şey.”

Aynı röportajda Karahan, “Bu filmi yapmamın sebebi biraz da geçmişte yaşadığım korkuyu kırmak, onunla yüzleşmek, yatılı okulla hesaplaşmaktı” dedi ve “Füruzan’ın dediği gibi “Yatılı okul bir ömür sürer.” Bunu yapmak isterken de daha kurmaca bir yerde durmak istedim. Kendi çocukluğumun romantik ve başkasını suçlayan belgeselini yapmak istemiyordum. Sistemin insan üzerinde yarattığı baskının, davranış biçimlerimizi nasıl şekillendirdiği üzerine bir film, belli anlamda “korkunun filmini” yapmak istedim. Bu filmi yapmamızın kökeni biraz da bu tarihsel gerçeklikle ilgili. Toplumun militarizasyonu başlangıçta kişisel olarak beni, sonra etrafımda gördüğüm birçok arkadaşımı bir şekilde etkiledi. Özellikle bizim kuşaktan birçok insan yatılı okullarda büyüdü. Okulun kışla ya da hapishane gibi görülmesinin sebebi toplum olarak böyle bir militarizasyon sürecinden geçmiş olmamız.” diye devam etti.

“Filmde kara mizah yer alsa da çok karanlık bir atmosfer hakim. Yatılı okul, öğretmenlerin ve öğrencilerin mahkuma dönüştüğü, telefonun bile çekmediği, karlar altında bir hapishane gibi… Kişisel deneyiminizi merak ediyorum. Okula dair hatırladığınız güzel ve olumlu şeyler yok mu hiç?” sorusuna Karahan, “Okula dair güzel şey, bana şimdi komik gelen; ama geçmişte yaşadığım trajik şeyler. Anne ve babasından ayrılmış, oraya bırakılmış yaralı ve sorunlu çocuklardan veya askeri görevini yapmaya gelen ya da sürgün gelmiş öğretmen ve idarecilerden bahsediyoruz. Evet, bu anlamda karanlık bir atmosfer var. Öğrenciler gibi öğretmenlerimiz de korkarlardı ve korkularını def etmenin yollarını ararlardı. Hiç unutmam, sınıfa yeni gelen kadın öğretmenimiz, savunmasız ve zayıf kişiliğini, içimizden seçtiği en masum çocuğu döverek örtmeye çalışıp, “Bakmayın narin göründüğüme. Yeri geldiğinde çok sert de olabilirim” demişti. Bunu yalın bir kötülük olsun diye yapmadığını şimdilerde anlıyorum. Onun korkusu, yabancı bir coğrafyada hem kadın olmaktan hem de yalnız olmaktan gelirdi. Dövülen çocuklar büyür ve başkalarını döver. Onlar da bundan zevk alırlar. Aynı bizim gibi… İşte kadim gelenek! Biz öğrenciler de sütten çıkmış ak kaşık değildik elbet. “Siz, öğretmenlerden daha kötüsünüz” lafı, çoğu öğrencinin diline pelesenk olmuştu. Henüz merhameti öğrenemeden acımasızlıkla yoğrulmuştuk. Bizim birbirimize uyguladığımız şiddetin tarifini yapmak zor. Bildiğimiz tek şey, önemli sayılmak istiyorsan gücünün yettiğine zulmetmen gerektiğiydi. Biraz da Bremen Mızıkacıları gibi aslında. Bir sürü sorunlu hayvanın bir orkestra kurması gibiydik.” diye cevap verdi.

Karahan film çekimleri öncesinde profesyonel oyuncularda çok fazla zorlanmadığını, onlara hazırlık yapmamalarını, kafalarının boş olmasını, sette bir şeyler deneyeceğimizi ve olabildiğince minimal oyunculuk istediğini söylemiş ve setten önce gelip okulda vakit geçirmelerini istemiş. Filmin ana karakteri Yusuf’un peşinden giderken onlar kostümlerini giymiş okulda diğer gerçek öğretmen ve öğrencilerle kaynaşıyorlarmış. Öğrencilerin birçoğu oyuncuları gerçek öğretmen zannediyormuş. Bu hocaların davranış biçimini çok etkilemiş.

Senaryosunu eşiyle birlikte yazan Karahan senaryo süreci ile ilgili şunları söyledi, “Senaryo yazım öncesinde çok tartışıyoruz hikayeye dair. Genelde bir şekilde aynı çizgiye geliyoruz; ama çok zor geçiyor tartışmalarımız. Filmin ilk versiyonu 2009’a dayanır ve yıllar içinde çok gelişti; ama bu son versiyonu bir fona yetiştirmemiz gerekiyordu ve yedi günde yazdık. Senaryo da iyi gidince zevk almaya başladık. Birbiriyle çalışan çiftlerde dikkat edilmesi gereken ince bir çizgi var. Karşıdakini çok fazla olumladığınızda kötü senaryo çıkarken, sert bir karşı çıkış olduğunda da film daha kağıt üstündeyken ölüyor. Bu yüzden gerçeklik çizgisini kaybetmememiz gerekiyordu. Sanırım bunu başardığımız ikinci senaryodur. İlki, Gülistan’ın kısa filmi ‘Günah’tı.”

Filmin çekimleri Van’ın Bahçesaray ilçesinde çok zorlu kış şartlarında gerçekleştirildi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.