Göcek, Türkiye
Finn, her zaman işini zevkten ayrı tutmuştu. İşini yapacağı yere ailesini götürmesi söz konusu değildi. Tabii ki, bu kuralı bozacak istisnalar olmuştu. Bazı önemli şehirler kaçırılmazdı. İrlanda evleriydi. Hâlâ, en son düşüneceği şey bu 3000 kişinin yaşadığı küçük kente gelip, birdenbire ailesiyle gelecek yıl için bir seyahat planı yapmasıydı.
Türkiye’nin güney kıyılarında bulunan ve Fethiye Körfezi’nin en derin noktasında bulunan Göcek, mükemmel bir Akdeniz kasabasıydı. Çam ormanlarının dibine yerleşmiş, bir sürü küçük adayı gören, mücevher gibi mavi saten bir denizi gören bir koydu. Kısacası, burası mükemmeldi.
Finn kendisini Mick ile balık tutarken, Kelly ve ikizlerin alışveriş merkezindeki mağazalara girip çıktığını görebiliyordu. Burada yemek yiyecek ve kalacak bir sürü güzel yer vardı. Aile olarak, her günkü angaryadan kurtulmaları gereken ve ihtiyaçları olan tatil kesinlikle buydu.
Hesaplaşma, 2010, Jan Coffey (29 Temmuz 2020)
* * *
“Fakat roman yazmak ve cinsiyetin romancının üstündeki etkisi hakkındaki soru belki biraz daha derinlemesine ele alınabilir. İnsan gözlerini kapatıp romanı bir bütün olarak düşünürse, roman, elbette sayısız basitleştirme. ve çarpımaya karşın, hayatla ayna gibi benzerlik taşıyan bir yaratı olarak görünür. Her hâlukârda, zihinde. belli bir biçim bırakan bir yapıdır; bir anlığına kareler hâlinde inşa edilmişir, ardından Budistt tapınağını andıran bir şekil alır, sonra kanatlar ve kemerler belirir, bir an sonra ise sağlam, derli toplu ve İstanbul’daki Ayasofya gibi kubbelidir…”
Kendine Ait Bir Oda, 1928, Virginia Woolf (23 Ekim 2019)
* * *
“Gelgelelim bu sırada Bill’in ablası, elinde çay fincanıyla bir Fatima (Amerika’da egzotik Türk tütünü olarak tanıtılan eski bir sigara markası) tüttürerek odaya girdi.”
Deniz Benim Kardeşim, 1942, Jack Kerouac (12 Haziran 2019)