TÜR: Animasyon, Aile, Fantezi. SÜRE: 93 Dk. ÜLKE: İrlanda, Danimarka, Belçika, Fransa, Lüksemburg. YAPIM YILI: 2014. imdb: 8,2 rottentomatoes: %99.

İrlanda mitolojisinden güzel bir öyküyü konu alan Denizin Şarkısı, öyküsü, anlatımı, şarkıları ve elbette nefis sunumuyla oldukça başarılı bir animasyon filmi.

Konu

Deniz kenarındaki deniz fenerinde yaşayan Saoirse, 6 yaşına gelmesine rağmen hala konuşmayı sökememiştir. Bir gün annesinin abisine hediye ettiği deniz kabuğunu gizlice alıp üflemeye başladığında etrafında uçuşan ışık kümelerinin onu bir sandığa götürdüğünü fark eder.

Hakkında

Will Collins ve Tomm Moore’un senaryosunu yazdığı Denizin Şarkısı’nın yönetmen koltuğunda Tomm Moore oturuyor.

Yapım, En İyi Animasyon dalında Oscar ve Cesar ödüllerine aday gösterildi.

Film 850 bin dolar gişe hasılatı elde etti.

Ivır Zıvır

Ben’in eski İngiliz av köpeği Cú’nun Galikçe’deki anlamı “köpek” ya da “av köpeği” .

Denizin Şarkısı’nın her bir karesi elle çizilerek, yapımında geleneksel animasyon tekniği uygulandı.

Saoirse ve Ben’in sokakta yürüdükleri sahnede arka planda Molly Malone’un heykeli görünüyor. Bu da Dublin’de olduklarını gösteriyor.

Filmin hemen girişinde yer alan sözler, İrlanda’nın ve dünyanın en önemli şairlerinden biri olan William Butler Yeats’in “The Stolen Child” şiirinden.

Saoirse’in havada uçuşan ışık kümelerini takip ederek deniz fenerinin merdivenleri çıktığı sahnede duvara yansıyan gölgesi insandan çok deniz fokuna benziyor.

“Saoirse”nin Galikçedeki analmı “özgürlük” ve annesi “Bronach”ın anlamı “kederli.”

Yönetmen Tomm Moore, animasyonda çocukluğuna ait birçok şeyin yer aldığını söyledi. Olayların yağmurlu ve soğuk olarak anımsadığı Ekim 1987’de geçtiğini ve bazı karakterlerin akrabalarını ve evcil hayvanlarını yansıttığını ifade etti.

Ben’in kitabındaki çizimler, yardımcı yönetmen Fabian Erlinghauser’in oğlu Julian Erlinghauser tarafından çizildi.

Conor’un gittiği birahanenin adı olan Ó Mórdha, yönetmen Tomm Moore’un soyadının Galikçesi.

***Filmle İlgili İçerik / Spoiler Uyarısı***

Hem İrlanda hem de İskoç mitolojisine göre dişi foklar, bir insanla evlenebilirler. Bunun için insanın fokun derisini saklaması gerekir. Eğer fok saklanmış derisini bulursa yeniden denize dönmek zorundadır. Bu çocukları olsa bile gerçektir. Derisiyle birlikte okyanusa ilk adımlarını attıkları anda foka dönüşür.

Ben, annesinin boğulduğuna inandığı için denizden korkuyor. Bu yüzden film boyunca hep bir can yeleği giydiğini görüyoruz. Ta ki filmin zirve sahnesi olan, kız kardeşini bulmak için denize atlamadan önce can yeleğini çıkarttığı ana kadar.