Son zamanlarda okuduğum en farklı futbol kitaplarından biri Faruk Arhan’ın Diyarbakırspor: Düğünde Kalabalık, Taziyede Yalnız’ı oldu. Çünkü Arhan, kitabında sadece Diyarbakırspor’u değil, aynı zamanda onu çevreleyen politik ve siyasi gelişmeleri, güç savaşlarını ve bu gelişmelerin hem takımın, hem de taraftarların üzerindeki etkilerini kaleme almış.
Kitabın, nefret edilmiş dışlanmış, destek görmüş suçlanmış, arada kalmış bir futbol takımı ve onu tutan samimi taraftarlarının inişli çıkışlı ruh hallerine empati kurmaya teşvik etmesi bile, farklı bir futbol kitabı olduğunu ispatlıyor.
Kitabın son bölümünde yer alan, “Başımız Gözümüz Üstüne” – Misafir Yorumlar bölümünde Ahmet Talimciler’in Diyarbakırspor ve taraftar kimliği: “Bize bir özür borcunuz var” başlıklı yazısının bir bölümü kitaba konu olan arada kalmış Diyarbakırspor ve taraftarlarını gayet iyi tanımlıyor;
(…)
Türkiye’de Kürt sorununun yükselişe geçtiği 1990’lı yıllarda futbol sahalarında Türk milliyetçiliğini temsil eden göstergelerde artış yaşanmıştır. Bütün maçlar öncesinde İstiklal Marşı okunması uygulamasından, üç hilalli bayrakların dalgalanmasına, “Ya Allah Bismillah Allahu Ekber” sloganlarından, PKK ve onun liderine yönelik cinsellik yüklü sloganların yanı sıra “Kahrolsun PKK ve PKK Dışarı” sloganları bu dönemde futbol sahalarından gündelik yaşama hızla aktarılmıştır. Futbol sahalarında yaşanan bu süreç şehit cenazelerini sayısının artması ile doğrudan bağlantılı olarak ivme kazanmış hatta bu dönemde medyada kullanılan başlıklarda milliyetçiliğin yüksel(til)miştir. Futbolcuların ağzından galibiyetin “şehit analarına armağan edildiği”, “şehitliklerde dua ederken” fotoğraflarının yayınlandığı bu donemin etkisi Abdullah Öcalan’ın yakalanıp yurda getirilmesi ile azalacaktır. Bu dönemin en ilginç figürlerinden birisi hiç kuşkusuz Diyarbakırspor kulübü olmuştur. çünkü kulüp bir taraftan her oynadığı deplasman karşılaşmasında “PKK’nın saha içindeki uzantısı” olarak görülmekte ve örgüte karşı duyulan tepki kulüp üzerinde somutlaşmaktadır. Öte yandan kulüp, örgütün bölgedeki etkinliğini azaltılabilmesi açısından Devlet tarafından desteklenmektedir.
Doğunun Paris’i olarak nitelendirilen ve geçmişteki ihtişamından uzak kalmasına rağmen önemli bir merkez şehir olma durumunu sürdüren Diyarbakır’ın Büyükşehir belediyesi olarak merkezi devlet tarafından kontrol altında tutulma gayretleri kulübün desteklenmesi üzerinden yürütülmeye çalışılmıştır. Abdullah Öcalan’ın yakalanmasının ardından yaşanan gelişmelerde bölge insanını futbolun yarattığı büyülü etki ile kendi tarafına çekmeye çalışan olağan üstü hal valileri ve emniyet müdürleri futbola yoğun bir mesai harcamışlardır. Bu doğrultuda özellikle Diyarbakır Emniyet Müdürü Gaffar Okan’ın büyük desteğini alan Diyarbakırsporun, oynadığı deplasman karşılaşmalarında daha önce karşı karşıya bırakıldığı “ırkçı ve nefret içeren söylemler” birden bire kesilivermiştir. Süper Lig yolunda takımla kentin bütünleşmesinde etkili olan emniyet müdürü Gaffar Okan’ın bir suikast sonrası ölümünün ardından takımın ülke içinde gördüğü ilgi ve destek daha da artmıştır. Tüm ülke maçlarına siyah forma ile çıkan Diyarbakırsporu bağrına basma yarışı içerisine girmiş ve takımın Süper Lig’e çıkması ile şehit emniyet müdürünün vasiyetinin yerine geleceği inancı medya aracılığıyla yapılan yayınlarda kullanılan duygusal söylemlerle perçinlenmiştir.
(…)
Diyarbakırsporun son yirmi yıl içinde yaşadıkları takımın ne isa’ya ne de Musa’ya yaranamadığını göstermektedir. Devlet tarafından sahiplenilmek takım açısından etiketlenmek anlamına gelmektedir öte yandan sahiplenilmediği durumda ise daha farklı bir etiketleme ile karşı karşıya kalınmaktadır. Bu arafta bırakılma hali nedeniyle hepimizin Diyarbakır kentine ve Diyarbakırspor takımına ‘özür borcumuz’ bulunmaktadır, hiçbir etiketlemeye maruz bırakmadan kendileri olmalarına ve her açıdan birlikte oynayabilmelerine fırsat verelim.
Diyarbakırspor: Düğünde Kalabalık, Taziyede Yalnız, İletişim Yayınları, Futbol Kitapları 28
RT @malicetinkaya: Yeni Post: Diyarbakırspor: Düğünde Kalabalık, Taziyede Yalnız, Faruk Arhan
http://t.co/0ldVXZ8Ous