Dances with Wolves (Kurtlarla Dans)

Dances with Wolves aka Kurtlarla Dans

TÜR: Macera, Dram, Western. SÜRE: 181 Dk. ÜLKE: Amerika. YAPIM YILI: 1990. imdb: 8,0. rottentomatoes: %82.

Amerikan İç Savaşında yer alan ve insanlıktan çıkmak üzere olan bir askerin, haklarında sadece kötü şeyler duyduğu Kızılderililerle zamanla içinde kurduğu iletişim ve dostluğu anlatan Kurtlarla Dans, başarılı bir western drama filmi.

Konu

Amerikan iç savaşında görev aldıktan sonra kendi isteği ile sınırdaki bir karakola gönderilen Teğmen John J. Dunbar (Kevin Costner), karakolun terkedildiğini görüp tek başına yaşamaya başlar. Bir yandan karakolun etrafını düzenleyen Dunbar, bir yandan da doğayı dinlemektedir. Çift-Çorap adını verdiği yabani bir kurtla arkadaşlık kurmuştur bile. Bir gün Kızılderililer de kendisini fark eder.

Hakkında

Michael Blake’in aynı adlı romanından, kendisi tarafından uyarlanan Kurtlarla Dans’ın yönetmen koltuğunda Kevin Costner oturuyor.

Yapım, aralarında En iyi Film, En İyi Yönetmen ve En İyi Senaryonun da dâhil olduğu 7 tane Oscar ödülü kazandı.

22 milyon dolar bütçesi olan film, 424 milyon dolar gişe hasılatı elde etti.

Ivır Zıvır

Kızılderili aktivist Russell Means, “Kevin Costner, filmde Lakota dilini bir kadından öğreniyor. Ama Lakota dili erkeklere ve kadınlara göre farklıdır. Bu yüzden Lakotalılarla filmi izlediğimizde Costner’ın kadınsı konuşmasına çok gülüyoruz” dedi. Sioux’lu Michael Smith ise, Kızılderililerin Kurtlarla Dans’ı çok sevdiğini ve izlerken çok iyi hissettiklerini ifade etti.

Buffalonun genç bir Kızılderili’ye doğru koştuğu sahnede, gerçekte buffalo, çok sevdiği oreo kurabiyelerine doğru koşuyor.

Kevin Costner, eğersiz olarak ata bindiği ve dizgini bırakarak arkasını dönüp ateş ettiği sahne dâhil, tüm at sürme sahnelerinde bizzat kendisi oynadı.

Filmin başında Kevin Costner’ın at üstünde kollarını iki tarafa açtığı bölüm tamamen spontane olarak çekildi.

Kevin Costner’ın kızı Annie Costner, kabilesine yapılan baskında ailesi öldürülen ve koşarak uzaklaşan Stands With a Fist’in çocukluğunu canlandırıyor. Costner, sahne çekilmeden önce kızına “sağına dönerek arkana bak” demesine rağmen, kız her iki yöne doğru dönüp arkasına bakıyor. Çünkü sadece 6 yaşındaydı ve sağı ile solunu karıştırıyordu.

Orta yaşta bir Kızılderili’yi canlandıran Graham Greene, adamın vücutsal olarak kötü duruşunu tam anlamıyla sergileyebilmek için, çekimlerde ayakkabılarının içine dilimlenmiş sucuk koyuyordu.

Kicking Bird (Graham Greene), Stands With A Fist’in (Mary McDonnell) üvey babası rolünü canlandırsa da, gerçekte Mary McDonnell; Greene’den 2 ay büyük. Ayrıca McDonnell’ın annesini canlandıran Tantoo Cardinal da oyuncudan sadece 2 yaş büyük.

Filmde şarkıcı Neil Young’tan ödünç alınan iki tane evcil buffalo kullanıldı.

Buffalo avı sahnesinin çekimi için, 10 kamyonet, 24 eğersiz ata binen Amerikan yerlisi, 150 ekstra oyuncu, 25 maket buffalo ve 7 tane kamera kullanıldı. Çekimler 8 gün sürdü.

Filmde Costner gibi beyaz bir başrol oyuncusunun yerli dilini konuşması, Hollywood filmlerinde nadir görülen bir özellik.

Filmin büyük bir bölümünde Lakota dili kullanıldığı için, Amerika’daki sinemalarda İngilizce altyazılı olarak yayınlandı.

Buffalo avı sonrası Wind In His Hair’in Dunbar’a yemesi için uzattığı buffalo karaciğeri, yabanmersini jölesinden yapıldı.

Western filmi için yapımcı bulmak çok zor olduğu için Kevin Costner, bütçenin büyük bir bölümünü kendi cebinden karşıladı.

Bufalo avı sahnesinde kullanılan maket buffalolar için 250 bin dolar harcandı.

Ten Bears’ın eline tuttuğu ve “büyükbabamın büyükbabası zamanındaki adamdan” dediği miğfer, 15-19. yy arasında Amerika’yı keşfeden İspanyol askerlerin kullandığı klasik miğferlerden.

Kevin Costner’ın nehirden çıkarttığı ölü geyik gerçekti ve sahnede taşınırken ağırlığından ötürü daha gerçekçi olsun diye, otobanda ölen geyikler toplanarak sahnede kullanıldı.

Rodney A. Grant’ın uzun saçları kendi saçları.

Graham Greene, filmin büyük bir bölümünde Lakota dili kullanılacağını öğrendiğinde ilk tepkisi, “ben o dili bilmiyorum” oldu.

Two Socks’ın oynadığı kurtlardan birinin adı Teddy ve diğerinin adı Buck. Her ikisi de tüm çekimler sırasında setteydiler.

Sinematogrof Dean Semler’ın kızı, atlı kovboy rolünde filmde yer aldı. Oyuncu, sürdüğü atın aniden ürküp kendisini üzerinden atması nedeniyle, her iki el bileğini birden kırıldı.

Michael Blake, filmin ön senaryosunu 1980’lerin başında yazdı. Kevin Costner 1986’da projeye dâhil olduğunda ve Blake’e yazdıklarını bir romana çevirmesini önerdi. Blake, birçok defa ret yedikten sonra nihayet 1988’de bir yayıncı bulabildi ve romanı yayınlattı. Costner hemen romanın haklarını satın aldı ve film projesine başladı.

Yapım, 184 milyon dolar ile hala Amerika’da en fazla gişe yapan Western filmi olma özelliğini koruyor.

Papa John Paul II, John Barry’nin yaptığı film müziklerinin en sevdiği müzikler arasında yer aldığını söyledi.

Eğlencesine, tüm oyuncular ve çekim ekibine birer Kızılderili ismi verildi. Örneğin, senaryo süpervizörü sürekli gülümsediği için, “dişteki kum” adını aldı.

Orion film şirketi, Oscar’da rakip olmaları ve daha iyi gişe sağlamaları için Kurtlarla Dans ile Kuzuların Sessizliği’ni (Silence Of The Lambs), 90’ların sonunda yayınlamayı planlıyordu. Fakat finansal problemler yüzünden birini seçmek zorunda kaldılar ve Kurtlarla Dansı’da karar kıldılar. Yapım, En İyi Film dâhil 7 Oscar birden kazandı. 1991’in başında yayınlanan Kuzuların Sessizliği ise bir sonraki yıl, En iyi Film dâhil 5 Oscar birden kazandı.

Filmden;

Ne hissetmem gerektiğini bilmek güçtü. Daha önce böyle bir savaşta bulunmamıştım. Gizli, karanlık politik arzular yoktu. Bu toprak, zenginlik ya da özgürlük adına verilen bir savaş değildi. Bize kışı geçirtecek yiyecek stokunu korumak için savaşmıştık. Sadece bir kaç metre uzaktaki, kadınların, çocukların ve sevdiklerimizin hayatını korumak için. Taştan Buzağı, büyük bir kayıptı ama yaşlı adamlar bile hiç kayıp verilmeyen tek taraflı bir zafer anımsamıyordu. Ve ben de yavaş yavaş buna başka bir açıdan bakmaya başladım. Daha önce hiç hissetmediğim şekilde gurur duydum. John Dunbar’ın kim olduğunu asla bilememiştim. Belki de ismin kendisi anlamsızdı. Ama Sioux dilindeki adımın pek çok kez çağrıldığını duydukça hayatımda ilk kez kim olduğumu anladım.

Dip Not: 30 Mart 2014’de yayımlandı, 9 Temmuz 2015’de güncellendi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.