Gençlerbirliği Eski Futbolcular Derneği Yemeği

2005 Mayıs’ında askerden döndükten sonra 2003 Eylül’ünde yayına başlayan gencler.org‘da farklılık yaratmak için ne yapabiliriz diye düşünmeye başlamıştım. Önce aklıma Gençlerbirliği’nin maç kadrolarını siteye girmek gelmişti. Ardından da geçmiş maçların TFF dâhil (o yıllarda sadece 1998’e kadar vardı, sonraları 1990’a kadar inildi) hiçbir yerde bulunmadığını görüp, Gençlerbirliği’nin Milli Lig’in başladığı 1959’dan günümüze kadar oynadığı tüm maçları ve kadrolarını içeren bir bilgi bankası oluşturmaya kararı vermiştim.

Kuzenlerim Şükrü ve Anıl‘ın da büyük desteği ile Siyasal’ın kütüphanesine gidip gelmeye başlamıştım. Gazetelerde tek tek maç tarihlerini, fikstürü çıkartıp ardından kadroları not etmeye / fotoğraflamaya başlamıştım. Eve gelip aldığım notlara göre kadroları işliyor, ardından da veri tabanına giriyordum. Zaman içinde yaşadığım en büyük sorun futbolcu soyadları idi. Çünkü dönem gazetelerinde sadece isim kullanılıyordu. Bu da istatistiklerin çıkartılmasını engelliyordu. Bir süre sonra Türk futbolunun önemli araştırmacılarından olan Cem Pekin ile tanışmıştım. Futbolcu soyadları ve maç tarihleri konusunda birçok yardımı dokundu ve araştırmayı yaklaşık 2 yılda tamamladım.

Arşivin ve istatistiklerin sitede yayınlanmasından sonra en büyük eksiğimiz 70-82 arasında 2. ve 3. Lig’de yer alırken kadroda bulunan futbolcuların soyadlarını bulmaktı. Tanıl abinin desteği ile önce eski futbolcularımızdan Namık Pekak “Taş Kafa Namık”a (1972-79) ulaşmıştım. Onun yönlendirmesi ile de eski kaptanlarımızdan Cemalettin Sakallıoğlu “Kartal Cemalettin”e (1975-84). Cemallettin abi soyadlar ve lakaplar konusunda büyük destek vermişti. Sonraları 60’lardaki en önemli oyuncularımızdan biri olan Oktay Arıca “Paçoz Oktay” (1960-66 + td) ile görüşmüştüm. Gel zaman git zaman birçok futbolcu ve araştırmacı ile görüştüm. Büyük destek aldım ve gencler.org bugünkü noktasına ulaştı.

Cemalettin abi ile tanışmaya Erdemle beraber gitmiştik. O zamanlar Etlik’teki Gençlerbirliği okulunun başında idi. Bizi çok sıcak karşılamıştı. Uzun uzun muhabbet etmiş, notlar almıştık. O günlerde Cemalettin abi bize eski Gençlerbirlikli futbolcuların bir araya gelmesi için bir şeyler yapmak istediğini dile getirmişti. Birkaç yıl sonra eski futbolcularla yaptıkları ilk yemeğe beni ve Tanıl abiyi davet etmişti. Orada isimlerini ezbere bildiğim birçok futbolcu ve eski başkanlarımızdan Hasan Şengel ile tanışma fırsatı bulmuştum. Çok heyecanlanmıştım. O gece futbolcuların anlattıkları anıların bazılarına kahkahalar atmış bazılarında ise hüzünlenmiştik. Çok güzel bir geceydi…

Geçen zaman zarfında Cemalettin abi ve birçok futbolcu arkadaşının desteği ile Gençlerbirliği Eski Futbolcular Derneği kuruldu ve dün açılışı yapıldı. Dernek Maltepe’deki Gençlerbirliği’nin eski kulüp binasını kullanacak. Bu binanın dernekteki futbolcular için önemi çok büyük. Çünkü o futbolcular için altlı-üstlü 40-50 metre karelik bu alana sığdırılan binlerce anı var. Benzer bir durum Kulüp Başkanı İlhan Cavcav için de geçerli. Zaten yaptığı duygu yüklü konuşmada “Her zaman evlatlarımıza sahip çıktık. Onlara çeşitli alanlarda görevler verdik. Şimdi evlatlarımız büyüdü ve birbirine sahip çıktı. Eski futbolcularımızı burada görmek beni çok mutlu etti. Şimdi çoğunuzun ilk adımlarını gören bir baba kadar gururluyum” demiş.

Cemalettin abi dün akşam düzenlenen yemeğe beni de davet etmişti. Bu davetin benim açımdan öncekilere göre özel bir durumu daha vardı. Çünkü bu yemek sayesinde birkaç gün önce tanıştığım, Avustralya’da yaşayan eski yöneticilerimizden Rıfat “Rafael” Demircan‘ın selamlarını iletme görevimi yerine getirebilecektim.

Gölbaşı Akalın’ın girişinde tribünden Mehmet Soylu ile karşılaştım. Yanında Gökhan Gedikali (1985-90) vardı. Onlarla birlikte içeriye geçtik. Tanıdığım futbolculara selam verirken Hasan Şengel’in “kartal bakışları” ile kalabalık arasından bana kilitlendiğini gördüm. Yanına gidip selam verdim, halini hatırını sorduktan sonra “Rıfat Demircan’ın size selamlarını getirdim” dedim. Bir süre bana baktı, gözleri doldu. Ben hemen “geçen hafta kendisi ile görüştüm. Bana Hasan abiyi gördüğün yerde sarıl, öp, Rıfat’ın selamı var de” dediğini ilettim. Hasan başkan yanağını uzattı ve “öp o zaman” dedi. Öptüm. Gülüştük…

Ardından Harun Erol “Köfteci Harun”a (1981-92) selam verip, “Rıfat abinin selamlarını getirdim” dedim. Teşekkür etti. Ardından “Zeki abi söyledi, bu yıl Türkiye’ye gelecekmiş sanırım” dedi. Ben de kesin bilgimin olmadığını söyledim.

Gençlerbirliği’nde top oynayan fakat as kadroda bir iki kere yedekten forma giyen gazeteci Atilla Türker ile biraz sohbet ettikten sonra masama döndüm. Mehmet abiye eski kalecilerimizden Turgay Keskin’i (1979-82) sorduğumda “gel tanıştırayım” dedi ve yanına gittik. Rıfat abinin selamlarını ilettiğimde önce şaşırdı ve “sen nereden tanıyorsun” diye sordu. Ben biraz durumdan bahsettikten sonra Rıfat abinin kendisini transferi sırasında Alanya’ya nasıl kaçırdığını anlattı. Aynı anıyı birkaç gün önce Rıfat abiden de dinlemiştim. Bir süre muhabbet ettikten sonra masama büyük bir rahatlamayla döndüm. Çünkü görevimi tamamlamıştım 🙂

Bir süre Mehmet abi ile muhabbet ettik. Ayrılırken Cemalettin abiye “Rüzgarın Oğlu” Zeynel Soyuer’in orada olup olmadığını sordum. Dernek açılışına geldiğini ama cenazesi olduğundan ayrıldığını söyledi. Kendisiyle tanışmayı çok istediğimi söyledim. “Bir dahakine” dedik. Yolda Gökhan Gedikali’nin maç anılarını dinledik. İlk kez Gençlerbirliği formasını giydiği deplasmandaki Beşiktaş maçına çıkarken yaşadığı heyecanı anlattığı sırada, aklıma Gençlerbirliği forması ile en çok gol atan futbolcularından biri olan Muammer Nurlu (1983-89) geldi. “Acaba orada mıydı?” diye aklımdan geçirdim. “Bir dahakine” diye düşündüm…

Bu yazıyı yazarken gencler.org’dan faydalandım. Avni Okumuş, Turhan Bayraktar, Selçuk Çakmaklı ve daha birçok Gençlerbirlikli futbolcu aklıma geldi. “Bir dahakine” dedim…

Kısacası, daha tanışacak, muhabbet edecek, o yılları, maç anılarını dinleyeceğim bir sürü Kırmızı-Siyahlı futbolcu var. Bu yüzden benim gibi tüm Gençlerbirlikliler ve o yılları bilen futbolseverler için Gençlerbirliği Eski Futbolcular Derneğinin kurulmuş olması çok önemli. Tabi bir de işin futbolcu boyutu var. Yıllarca Gençlerbirliği’nin formasını terleten ve kulüp binası olarak kullanan futbolcular artık aynı binayı buluşma noktası olarak kullanabilecekler. Bir Gençlerbirlikli olarak derneğin kurulmasında emeği geçen herkese kendi adıma teşekkür etmek isterim. Emeğinize sağlık…

Not: Fotoğraflar için Sabah gazetesinden Ali Öcal abiye çok teşekkürler…

gencler.org’un istatistik çalışmasının daha ayrıntılı bir anlatımı için buyurun: Saymaca/Düzmece: Taraftar Takıntısının Bir Ucu

“Gençlerbirliği Eski Futbolcular Derneği Yemeği” üzerine bir yorum

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.