20 Aralık 1964’de oynanan 0-0’lık Türkiye – Bulgaristan özel maçı ile açılışı yapılan Ali Sami Yen stadına yolum ilk kez 13 Haziran 1999’daki Metallica konserinde düşmüştü. Şeref tribünün bulunduğu tribünden konseri izlemiştim. Stadın akustiği çok hoşuma gitmişti. Konser ise muhteşemdi. Futbolla çok ilişkimin olmadığı yıllardı ve yanımdaki arkadaşlarım da Sami Yen için Türkiye’deki en iyi akustiğe sahip stadı demişlerdi. Doğru olmalıydı zira gerçekten ses çok iyi yayılıyordu…
Yaklaşık 10.5 yıl sonra bu sefer yolum Gençlerbirliği için Ali Sami Yen stadına çıkıyordu. 19 Aralık 2009’daki (ki aynı zamanda stadın açılışının 45. yılı devirdiketen sonraki ilk günü) Galatasaray 1-0 Gençlerbirliği maçında deplasman tribününde yerimizi almıştık. Yağmurlu ve soğuk bir gündü. 2 kere Kahe’nin gözümüzün önünde bomboş kaçırdığı goller ve ardından Orhan’ın direkten dönen kafası derken Kewell golünü atmış ve sahadan yenik ayrılmıştık. Bu maç deplasman kariyerimin 6. maçı idi ve aynı zamanda maç izlediğim 12. stad oluyordu Ali Sami Yen… İlk 11’im: Ankara 19 Mayıs, Cebeci İnönü, Beşiktaş İnönü, Sakarya Atatürk, Yenikent ASAŞ, Bursa Atatürk, San Siro / Giuseppe Meazza (benim gittiğim maçta G. Meazza idi), Santiago Bernabeu, Konya Atatürk, Eskişehir Atatürk, Adana 5 Ocak…
19.Aralik.2009.Super.Lig.17.Hafta.Maci.Galatasaray.1-0.Genclerbirligi
1 yıl sonra bu sefer “Sami Yen’deki son lig maçı” olmasının da etkisi ile 11 Aralık 2010’da Sami Yen’deki deplasman tribünündeydik. Deli soğuk ve kar yağışında 2-0 kazandığımız maçın keyfine doyamadık. Bu maçın bir garip yanı da skor 2-0 olduktan sonra Gslilerin tüm tribünlerdeki koltukların takur tukur sesler altında kırması ve bazılarını sahaya yağdırırken bazılarını da anı diye yanlarına almaları idi… Kolay kolay görülmeyecek bir sahne idi zira bir yandan maç yapılıyor bir yandan tüm tribünlerden sahaya doğru koltuklar yağıyordu…
11.Aralik.2010.Super.Lig.16.Hafta.Maci.Galatasaray.0-2.Genclerbirligi
Ve 11 Mayıs 2011 07:23… Kaldığım arkadaşımın Sami Yen’in dibindeki evinden çıkıp metroya doğru yürürken stadın yerinde yeller esiyordu. Etrafındaki demir paravanlardan ötürü hiçbir şey görünmüyordu. Şaşırdım aslında… Sonra teller arasındaki ufak aralıktan içeri doğru baktığımda ise daha çok şaşırdım zira, kalelerden biri ve şeref tribününün bir bölümü haricinde her yer yıkılmıştı…
Bu satırları yazarken de aklıma benzer kaderi paylaşan, Ankara’da bir Türkiye Kupası finaline de evsahipliği yapan Ankaragücü Stadı ya da İstanbul’daki Taksim ya da Şeref stadları geldi…
Dip not: Ali Sami Yen stadı, futbol kariyerimde maç izlediğim ve yıkılan ilk stad oldu aynı zamanda…